Kuruluş yıllarında konar-göçer hayatın izlerini bünyesinde bulunduran Osmanlılar, Rumeli’ye geçip devletleşme sürecini tamamladıktan sonra Anadolu’dan getirdiği kalabalık nüfusa sahip olan Yörük, Türkmen, konar-göçer, göçebe vs. diye tabir edilen edilebilen toplulukları, nüfusun yoğun olmadığı bölgeleri iskân etmek, ana yolları ve köprüleri korumak, orduya ulaşım hizmeti vermek, malzeme temin etmek, gemi tamiri ve malzeme toplama gibi amaçlarla kullanmıştır. Balkanların fethedilmesi, Türkleştirilmesi, İslamlaştırılması ve şenlendirilmesinde büyük katkıları bulunan Yörüklerin farklı bir alanda da iştigal ettikleri ve çeltik ziraatı yaptıkları tespit edilmiştir. Pirincin hammaddesi olarak tanımlanabilecek çeltik, çok eski tarihlerden itibaren ziraatı yapılan ve tüketilen bir tarım ürünüdür. Çeltik üretiminin ilk olarak Uzakdoğu’da Çinliler tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Daha sonra Hunlar ve Uygurlarda, Anadolu’da ise çeltik üretiminin ilk örneklerini Memluk Devleti ve Dulkadırlu Beyliği’nde görüyoruz. Daha sonra Osmanlılar çeltik üretimini artırmış ve yeni fetihlerle başka coğrafyalara taşımışlardır. Çeltik bitkisi, ziraatı oldukça zor ve çok emek isteyen, suya olan daimi ihtiyacından dolayı toprak seçen, diğer tahıllara oranla daha pahalı ve lüks tüketim maddeleri arasında gösterilen bir bitkidir. Özellikle konar-göçer çiftçi reayanın hukuki, mali durumlarının ortaya konulmasının bu alandaki mevcut bilgilere katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda XV. ve XVI. yüzyıllarda Balkanlarda çeltik ziraat eden Yörüklerin bu faaliyetleri inceleme konusu olarak tespit edilmiştir.
After the Ottomans who had the traces of nomadic life in their foundation years, moved to Rumelia and completed the statehood process, they brought a large population from Anatolia such as Yoruks, Turkmen, nomads, nomands, etc. and used the so-called communities for purposes such as resettling areas where the population was not dense, protecting main roads and bridges, providing transportation services to the army, supplying materials, repairing ships and collecting materials. It has been determined that the Yoruks, who made great contributions to the conquest, Turkification, Islamization and enlivening of the Balkans, also engaged in a different field and engaged in paddy farming. Paddy, which can be defined as the raw material of rice, is an agricultural product that has been cultivated and consumed since ancient times. It is thought that rice production was first made by the Chinese in the Far East. Later, we see the first examples of paddy production in the Huns and Uyghurs, and in the Mamluk State and Dulkadırlu Principality in Anatolia. Later, the Ottomans increased the paddy production and moved it to other geographies with new conquests. The paddy plant is a plant whose cultivation is very difficult and requires a lot of effort, chooses soil due to its constant need for water, is more expensive than other grains and is among the luxury consumables. It is thought that revealing the legal and financial situations of the nomadic farmer-reayan will contribute to the existing knowledge in this field. In this context, these activities of the Yoruks, who cultivated rice in the Balkans in the 15th and 16th centuries, were determined as the subject of study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 11 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.