Kelam ilminde Allah’ın varlığı ve birliği konusu akli ve
nakli delillerle ispatlanmaya çalışılmıştır. Kelamcıların çoğu Allah’ın
doğrudan duyularla kavranamayacağı gerekçesiyle iç ve dış âlemden deliller
getirmek suretiyle delillendirme yoluna gitmiştir. Bazı kelam âlimleri ise Allah
inancını zaruri ve fıtri olarak değerlendirmiş, Allah’ın varlığı ve birliğini
ispatlamada dışarıdan deliller aramaya gerek duymamıştır. Onlara göre fıtratı
bozulmamış her insan Allah’ın var ve bir olduğunu kolaylıkla anlayabilir. Bu
yoldaki deliller sadece insanı uyarmak ve Allah’ın var ve bir olduğuna dair
insanın içindeki zorunlu bilgiyi geliştirmek içindir. Yirminci yüzyılda düşünceleri
dolayısıyla idama mahkûm edilen ve uzun yıllarını hapishanede hacimli kitaplar yazarak
geçiren Seyyid Kutub da Allah’ın varlık ve birliğinin delileri üzerinde
durmuştur. Hapishanenin zor şartları altında üstelik idam bekleyen bir mahkûmun
derinlemesine tefekkürü neticesinde kaleme aldığı bu eserlerin kıymetine
binaen, Allah’ın varlığına ve birliğine dair delillere bir de Kutub’un
perspektifinden bakmanın konuya farklı bir boyut kazandıracağı kanaatindeyiz.
Bu nedenle genel olarak Allah’ın varlık ve birliğinden kısaca temas edeceğimiz
girişin ardından, ilk bölümde Kutub’un Allah’ın varlığının, ikinci bölümde ise
birliğinin delilleri hakkındaki görüş ve tespitlerini sunmaya ve böylece Kutub’un
düşünce dünyasına inmeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 42 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.