Aristoteles Poietika eserinde tragedyaya ilişkin ayrıntılı bir soruşturmaya girişmektedir. Aristoteles’e göre sanat taklit ile bağlantılıdır ve taklit sanatlarının en önemlisi tragedyadır. Tragedya, yaşamın kendisindeki trajik şeyleri sanat dolayımıyla yaratır ve onların taklidini gerçekleştirir. Olay örgüsü, soylu eylemlerin taklidini amaçlayan tragedyanın özüdür. Tragedyada hedef trajik etki uyandırarak acıma ve korku gibi duygulardan arınmadır. Bu açıdan tragedyayı temsil eden oyunlar ciddi olayları taklit etmelidir. Böylece seyirci oyunun içerisine katılır ve nihayetinde katharsise/ruhsal arınmaya ulaşır. Aristoteles tragedyada olay örgüsüne veya eylemlere, karaktere göre daha öncelik verir. Bu da Aristoteles’in Kant gibi estetik bilinci öne çıkaran kimi modern estetikçilerinden en önemli farkını oluşturur. Nitekim çağdaş bir Aristotelesçi olarak Gadamer, Kantçı estetiğin öznelci yönünü kritik etmiş ve Aristoteles’e dönmeyi gerekli görmüştür. Dahası çağdaş dönemde olayörgüsü bağlamında Ricoeur ve katharsis ile ilgili olarak Brecht gibi bazı düşünürler Aristoteles’ten etkilenmişlerdir. Bu çalışmada Aristoteles’in tragedyaya yönelik yaklaşımının özgünlüğü ele alınacak ve sanat alanına katkılarına değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 11 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 41 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.