İslam öncesi dönemde, Araplar seyahat anılarını sözlü olarak iletmekle yetiniyordular, bu yüzden onları yazılı metinlere kaydetmediler. İslamiyet’in gelmesiyle Araplar devletleştiler ve yazı diline ilgi duyup bilgi ve kültürlerini yazılı metinlere dönüştürdüler. Böylece daha önce sözlü olarak anlatılan ve kuşaktan kuşağa geçen kültür, yavaş yavaş yazıyla tanıştı. Bunun üzerine, farklı amaçlar için yapılan yolculukların hatıraları, bulgular ve yolcuların yaşadığı olaylar, seyahat döneminden bu yana yazılı bir metin olarak ortaya çıkmaya başladı ve seyahatnameler ortaya çıktı. Farklı amaçlar için hazırlanan seyahatnameler arasında Hac Seyahat Turları öncü oldu. Arap edebiyatı hac seyahatlerinin örnekleri bakımından zengin olarak kabul edilir. İslam coğrafyasının pek çok yerinde, özellikle El-Mağribu-Arabî olarak bilinen Kuzey Afrika'da ve Andalus'ta örnekler bulmak mümkündür. Bu yolculuk isimleri, bazıları yazarın kendisi tarafından yazılmış çok sayıda şiir içerir. Öte yandan, baştan sona sadece ayetler olan az sayıda seyehatname örneği vardır. 1756 yılında ölen İbnu'l-Tayyib'e ait er-Rihletü'l-Hijāziyye, şiir ve beyitler açısından çok zengin bir malzemeye sahiptir. Bu örnek üzerinde seyahatnâmelerde nazım sanatı ve ilgili kasidelerin yer alış amacı ve kullanış biçimleri ortaya konmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 46 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.