Arapçada taşımak, yüklenmek anlamlarına gelen vzr kökünden türeyen vezîr, hükümdarın işlerini üzerine alan, idarî işlerde düşünce ve uygulamaları ile ona yardımcı olan kimsedir. Bu kurum, vezaret makamının taşıdığı anlam itibariyle Hz. Peygamber, Hulefâ-i Râşidîn ve Emevîler dönemlerinde mevcuttu. Ancak bu dönemde görüşü-ne başvurulan kişilerin resmî statüleri yoktu. Toplumda önde gelen kişilerin görüşüne İslâm’ın istişareye verdiği önem çerçevesinde başvuruluyordu. İslâm dünyasında vezirlik makamı resmî olarak Abbasîler Devleti’nin kurulu-şundan itibaren görülmeye başladı. Aslî hüviyetine ise devlet kurumlarının tam manasıyla oturduğu Mehdî (158-169/775-785) döneminde kavuştu. Abbâsîlerle resmiyet kazanan vezaret kurumu İslâm devletlerinin tamamında görülmektedir. Bu devletlerden birisi olan Sâmânîler Devleti’nde de vezirlik müessesine büyük bir önem verildi. II. Nasr b. Ahmed döneminde vezir Ceyhânî’nin yaptığı düzenlemede Vezaret Dîvânı’na bütün dîvânların üstünde bir yetki tanındı. Sâmânî vezirleri, devleti idare, atama, görevden alma, ordu başkomutanlığı, malî işleri düzenleme gibi önemli görevler icra ettiler. Çalışmamızda yıkılış dönemi emirleri Nuh b. Mansur (365-387/976-997), Mansur b. Nuh (387-389/997-999) ve Abdülmelik b. Nuh (389/999) dönemleri vezirlerinin siyasî hayatın akışı içinde oynadıkları roller ortaya çıkarılmaya çalışıldı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2020 |
Gönderilme Tarihi | 18 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 47 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.