Muhammad Sa’id Ramazān al-Būtī (1919-2013), one of the most important figures of the Islamic world and one of the scholars of the Ahl al-Sunnah, specialized in Islamic sciences with his interdisciplinary studies, and also assumed educational roles in different media platforms. Būtī, who dominated the traditional Sunnite understanding, was influential in many regions with his works and the students he trained, and created an important sphere of influence in the period after him with his pioneering personality. Būtī, who is a thinker with a scholarly-intellectual background, is a scholar who has made a name for himself in the national and international arena, as well as a person who has a Sufi culture. This article will focus on the concepts of mārifah and ārif al-billāh in al-Būtī’s commentary and analysis of Ibn ‘Atā’ullah al-Iskenderī’s (v. 709/1309) al-Hikam al-‘Atā’iyya. Based on these concepts, his theories emphasize that human beings embark on a journey towards God, attain guidance by passing through mārifatullah (divine knowledge), and that the ārifs lead their worldly lives with a God-oriented consciousness. In his system of thought, those who possess knowledge are aware that everything is in a divine order. In this context, they see God’s existence in everything and are in harmony with this reality. In this article, the relevant documents were examined and the information obtained from these documents was analyzed systematically. The data obtained were organized in a way to support the general structure and arguments of the text and were transferred to the text in order to provide an understanding of the subject.
İslâm dünyasının önemli simalarından ve ehl-i sünnet âlimlerinden birisi olarak gösterilen Muhammed Saîd Ramazân el-Bûtî (1919-2013), interdisipliner çalışmalarıyla İslâmî ilimler konusunda uzmanlaşmış; bunun yanında farklı medya platformlarında da eğitici roller üstlenmiş bir şahsiyettir. Geleneksel sünnî anlayışına hâkim olan Bûtî, yazdığı eserleri ve yetiştirdiği öğrencileriyle birçok bölgede etkili olmuş, önder kişiliğiyle kendisinden sonraki dönemde de önemli bir etki alanı oluşturmuştur. İlmî-fikrî birikime sahip bir mütefekkir olan Bûtî, ulusal ve uluslararası mecrada adından söz ettirmiş bir âlim olarak karşımıza çıkmakla beraber tasavvuf kültürüne de sahip biridir. Bu makalede Bûtî’nin İbn Atâullah el-İskenderî’nin (v. 709/1309) el-Hikemü’l-‘Atâ’iyye’sini şerh ettiği ve tahlilini yaptığı eserindeki mârifet ve ârif-i billah kavramlarına yer verilecektir. Bu kavramlardan yola çıkmak suretiyle onun nazariyesinde, insanın Allah’a doğru bir yolculuğa çıkması, mârifetullahtan geçerek hidayete ermesi ve âriflerin Allah odaklı bir bilinçle dünyevî hayatlarını sürdürmeleri ön plandadır. Onun düşünce sisteminde mârifet sahibi olanlar her şeyin ilâhî bir düzen içinde olduğunun bilincindedir. Bu bağlamda onlar Allah’ın varlığını her şeyde görürler ve bu gerçeklikle uyum içinde bulunurlar. Bu makalede konuyla ilgili dokümanlar incelenmiş ve bu dokümanlardan elde edilen bilgiler sistematik bir şekilde analiz edilmiştir. Elde edilen veriler, metnin genel yapısını ve argümanlarını destekleyecek biçimde düzenlenerek yazıya aktarılmış ve konunun anlaşılması sağlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tasavvuf |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 62 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.