The Westernisation and modernisation process of the Ottoman Empire brought about a multifaceted movement of change. Initially, following the West was limited to the military field. However, in time, the West was utilised in other fields as well. This situation was reflected in the solution suggestions offered by bureaucrats and intellectuals of the period for the dissolution in the state. Within the framework of certain principles, the ideologies to which they adhered and the requirements of the period, the new intellectual profile put forward some formulas that would eliminate political dissolution. This situation has led to the emergence. Ziya Gökalp, who lived between 1876 and 1924, witnessed many developments in the last periods of the Ottoman Empire and the foundation years of the Republic of Turkey. Gökalp established his doctrine around the three idea currents of ‘Turkification, Islamisation and Modernisation’.These currents of thought had an impact on his world of thought. In this study, the question of the place of philosophy in the Turkish Westernisation movement is evaluated in the context of the works of Gökalp, who attached great importance to philosophical thought. In the light of his works, articles and archival documents, it has been determined that Ziya Gökalp did not only look at the dissolution of the state from the perspective of a statesman, but also that Gökalp opened a special and important space for philosophical thought in order for the modernisation movement to be fully realised.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma ve modernleşme süreci çok yönlü değişim hareketini beraberinde getirmiştir. Başlangıçta, Batı’yı takip sadece askeri alanla sınırlı olsa da zaman içerisinde farklı alanlarda da Batı’dan yararlanılma fikrinin gerekliliği görülmüştür. Bu gereklilik bürokratların ve dönemin aydınlarının devlette yaşanan çözülme için sunmuş oldukları çözüm önerilerine yansımıştır. Belirli ilkeler, bağlandıkları ideolojiler ve dönemin getirdikleri dahilinde yeni aydın profili siyasi çözülmeyi ortadan kaldıracak bazı formüller ileri sürmüştür. Bu durum yeni fikir akımlarının ortaya çıkmasına neden olmuş ve ortaya atılan fikir akımları dönemin yeni aydın kimliğini oluşturmuştur. 1876- 1924 yılları arasında yaşayan Ziya Gökalp, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında gerçekleşen birçok gelişmeye tanıklık etmiştir. Gökalp, “Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak” şeklinde üç fikir akımı etrafında öğretisini kurmuştur. Söz konusu bu fikir akımları Gökalp’in düşünce dünyasını etkilemiştir. Bu çalışmada Türk Batılılaşma hareketinde felsefenin yeri nedir? sorusu felsefi düşünceye büyük önem veren Gökalp’in çalışmaları bağlamında değerlendirilmiştir. Eserleri, makaleleri ve ulaşılan arşiv belgeleri ışığında Ziya Gökalp’in devletteki çözülmeye sadece bir devlet adamı gözüyle bakmadığı aynı zamanda modernleşme hareketinin tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için Gökalp’in felsefi düşünceye özel ve önemli bir alan açtığı saptanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Düşünce Tarihi |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: Ölümünün 100. Yıl Dönümünde Ziya Gökalp'ı Yeniden Anlamak |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.