olarak üreaz aktivitesi amonyak üretimi ve lümen pH’sının artışıyla sonuçlanmaktadır. Amonyak oluşumunun artışı ve pH’nın yükselmesi portal kana amonyak absorbsiyonunu hızlandırmakta, pH’nın düşüşü ise absorbsiyonu azaltmaktadır (Solga, 2003). Ensefalopati’nin kontrolü için intestinal amonyak yada potansiyel olarak toksik diğer azotlu bileşiklerin üretiminin ve absorbsiyonunun azaltılmasına yardımcı olacak bazı tedbirlerin alınması gereklidir. Bilindiği gibi probiyotikler fekal enzim aktivitesine sahip bakterileri (özellikle Gram-negatif); inhibitör bileşiklerin üretimi, kısa zincirli yağ asitleri üretimi, luminal pH’nın azaltılması, besin öğeleri ve bağırsak duvarındaki bölgelere tutunma için diğer bakterilerle yarışma ve immün cevabın modülasyonu gibi çeşitli mekanizmalarla inhibe edebilmektedirler (Tuohy et al., 2003). Bunun yanında tedavide laktuloz’un tek başına yada probiyotiklerle (özellikle Bifidobakteri) beraber hastalara verilmesi en çok önerilen tedavi yöntemlerinden biridir (Rasic and Kurmann, 1983; Liao et al., 1994; Blei and Cordoba, 2001; Solga, 2003). Alkali pH’da ısıtılmış sütte laktozdan meydana gelen bir ketoz olan laktuloz (4-0-β-Dgalaktopiranosil-D-fruktoz) toksik olmaması nedeniyle uzun süreli kullanıma en uygun tedavi araçlarından biri olarak gösterilmektedir. Laktuloz insan ince bağırsağında mukoza hücreleri tarafından salgılanan Bifidobakteriler, laktobasiller ve enterokok gibi probiyotikler laktulozu fermente ederek laktik ve asetik asit oluşturmakta, bu asitlerde bağırsak pH’sını düşürmektedir. Bilindiği gibi amonyak iyonize olmayan formda (NH3) pasif difüzyon yolu ile absorbe edilmektedir. Düşük pH’da amonyağın büyük bir bölümü bağırsak tarafından absorbe edilemeyen amonyum iyonu (NH4+) formundadır. Bu durum amonyağın kana geçişini azaltır. Laktulozun Bifidobakteriler ile kombine bir şekilde verilmesi söz konusu koruyucu etkiyi destekleyebilmektedir. 40 hepatik ensefalopatili hastaya Enterococcus faecium SF68 yada laktuloz verilerek yürütülen bir çalışmada, E. faecium SF68’in laktuloz gibi kan amonyak seviyesini düşürmede etkili olduğu ve bu sayede hastaların mental durumunu ve fizikometrik performansını iyileştirebildiği belirlenmiştir (Loguercio et al., 1987). Aynı çalışmada tedavi süresinin 10 günden daha uzun süre ile devam edilmesi durumunda laktuloz verilen hastalarda diyare meydana
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2006 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 43 Sayı: 1 |