Dünya genelinde birçok bilimsel araştırmada, hedef kitlesinin çocuklar olmasından dolayı çocuk
yazınının ve çevirisinin önemi vurgulanmaktadır. Çocuk yazını, yetişkin yazarlar tarafından kaleme
alınmaktadır. Bu yazarlar, yetişkin olmalarına rağmen bir çocuk gibi düşünebilmeli, çocuk dünyasını
anlayabilmeli ve kurgusunu çocukların anlayabileceği bir dilde, onların dünyasına uygun olacak şekilde,
kısaca çocuklara göre yapmalıdırlar. Aynı şekilde çocuk yazını çevirmenleri de hedef kitleleri olan
çocuklara göre çeviri yapmalıdırlar.
Bu çalışmada öncelikle çocuk yazını çevirisi kuramsal açıdan ele alınmış, bu alanda öne çıkan
kuramcılar ve yaklaşımları üzerinde durulmuştur. Daha sonra ise dünyaca ünlü Alman çocuk yazarı
Michael Ende’nin Der Teddy und die Tiere adlı eserinin Ayıcık ile Hayvanlar adlı Türkçe çevirisi
çeviribilim kapsamında incelenmiştir. Adı geçen eserin çevirisinde çevirmenin karşılaştığı zorluklar ve bu
zorlukları aşmakta kullandığı çeviri stratejileri, çocuk yazını çeviri kuramları ışığında betimleyici bir
yaklaşımla araştırılmıştır. Araştırmanın sonucunda, çevirmenin ağırlıklı olarak yerlileştirme yapmış
olduğu görülmüştür.
Im wissenschaftlichen Bereich nimmt die Bedeutung der Kinderliteratur und deren Übersetzung weltweit
eine besondere Stellung ein, da es sich bei der Ziellesergruppe um Kinder handelt. Kinderliteratur wird
von Erwachsenen verfasst. Daher sollten die erwachsenen Schriftsteller in der Lage sein, wie ein Kind zu
denken, die Welt der Kinder zu verstehen und Dichtungen so kinderverständlich hervorzubringen, dass
sie in deren Welt passen. Gleichermaßen müssen die Übersetzer von Kinderliteratur diese auf eine für
Kinder verständliche Art übersetzen.
Diese Studie diskutiert zunächst die Kinderliteraturübersetzung aus theoretischer Sicht und befasst
sich mit theoretischen Ansätzen in kinderliterarischer Übersetzung. Danach wird die Übersetzung von
Der Teddy und die Tiere, eine Bilderbuchgeschichte vom berühmten deutschen Schriftsteller Michael
Ende, im Rahmen der Übersetzungswissenschaft untersucht. Die Schwierigkeiten, die die Übersetzerin
bei der Übersetzung des erwähnten Werkes begegnete und die Übersetzungsstrategien, die zur
Überwindung dieser Schwierigkeiten verwendet wurden, werden deskriptiv im Lichte der
Übersetzungstheorien der Kinderliteratur erforscht. Die Analyse zeigt, dass die Übersetzerin die
domestizierende Übersetzungsstrategie bevorzugt.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 2 |
www.gerder.org.tr/diyalog