Bu sistematik derleme çalışmasında, bilişsel cimrilik (cognitive miser) eğilimini etkileyen bilişsel işlevler incelenmiştir. Bilişsel cimrilik, bireylerin zihinsel kaynaklarını korumak amacıyla analitik ve derinlemesine düşünme yerine sezgisel ve otomatik süreçlere yönelme eğilimi olarak tanımlanmaktadır. İkili süreç teorilerine dayanan bu kavram, analitik düşünme, karar verme, problem çözme ve eleştirel düşünme gibi yüksek düzey bilişsel işlevlerin zayıflamasıyla ilişkilendirilmektedir. “Cognitive miser” ve “cognitive miserliness” anahtar kelimeleri kullanılarak 2016–2025 yılları arasında yayımlanan çalışmalar taranmış ve belirlenen ölçütler doğrultusunda beş çalışma incelenmiştir. Bulgular, bilişsel cimriliğe yatkın bireylerin genellikle bilişsel çaba gerektiren görevlerden kaçındığını, sezgisel yargılara yöneldiğini ve karmaşık problem çözme süreçlerinde düşük performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. Ego tükenmesi, teknoloji kullanımı ve çevresel ipuçları gibi faktörlerin bilişsel cimrilik eğilimini etkilediği görülmektedir. Sezgisel stratejiler kısa vadede verimlilik sağlasa da uzun vadede derinlemesine öğrenme ve doğru karar vermeyi olumsuz etkileyebilmektedir. Bu bağlamda bilişsel cimrilik, bireylerin hem içsel bilişsel kaynakları hem de çevresel koşullara bağlı olarak şekillenen çok boyutlu bir olgudur. Çalışma, ileride yapılacak kültürler arası ve disiplinler arası araştırmalar için önerilerde bulunmaktadır.
In this systematic review study, the cognitive miser tendency and the cognitive functions affecting it were examined. Cognitive miserliness is defined as the tendency of individuals to rely on intuitive and automatic processes rather than analytical and in-depth thinking in order to preserve their mental resources. Based on dual- process theories, this concept is associated with the weakening of higher-order cognitive functions such as analytical thinking, decision-making, problem-solving, and critical thinking. Studies published between 2016 and 2025 were reviewed using the keywords “cognitive miser” and “cognitive miserliness,” and five studies were analyzed according to the determined criteria. The findings reveal that individuals prone to cognitive miserliness generally avoid tasks requiring cognitive effort, rely on intuitive judgments, and demonstrate low performance in complex problem-solving processes. Factors such as ego depletion, technology use, and environmental cues are seen to influence the tendency toward cognitive miserliness. Although intuitive strategies provide efficiency in the short term, they may negatively affect deep learning and accurate decision-making in the long term. In this context, cognitive miserliness is a multidimensional phenomenon shaped by both individuals’ internal cognitive resources and environmental conditions. The study offers recommendations for future cross-cultural and interdisciplinary research.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Applied and Developmental Psychology (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | August 18, 2025 |
| Acceptance Date | September 22, 2025 |
| Publication Date | December 1, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 3 Issue: 6 |
Kastamonu Journal of Human and Society - KJHShttps://dergipark.org.tr/tr/download/journal-file/29447