The reasons of the violence appearing in Karagöz shadow plays are controversial. The conflict be-tween Karagöz and Hacivat is undoubtedly the first reason. Karagöz can be seen as both a good soul who likes the good and the beauty, a representative to the public understanding of ethics and com-mon sense, or someone described as having a rude appearance, impatient, deceitful and aggressive along with his cap constantly falling out of his head, rounded beard and hunchback. Likewise, Haci-vat can also be regarded as both being exposed to ungratefulness from Karagöz, speaking multiple languages, educated in madrasah, representing all the good qualities such as honesty, merit, elegance; and also, a man of the system, showing off with his poor education, bootlicker, an errand-boy for Çelebi humiliating himself as much as insulting Karagöz’s father and his wife. This contradictory structure shows that Karagöz and Hacivat are closer to character rather than type. When it comes to violence, all the proof point to Karagöz by whom the violence is mostly started towards Hacivat. Yet the plays start with some tussling between Karagöz and Hacivat, end with a slap from Karagöz to Hacivat. If the reason is thought as a conflict between intellectual and pleb in the domain of people diversity of a falling empire, the description of that difference is not clear. Therefore, it would not be well-grounded. Binding violence to traditions as a reflection of tragedy or relating it to sacrifice ritu-als of the society and catharsis is also not possible because shadow plays are not tragedies, their purpose is to entertain and in Jakob's words, his morality seems to be calculated for children. The number of violent actions in the play, conflicts without blood, unrelated to death and even without tears makes the theoretical background of these plays being delicately opposite to the victim and catharsis concepts. Neither Karagöz nor Hacivat can be compared in terms of the good - the bad. They both acquire characters through functions changing from play to play. Furthermore, events may sometimes become dramatic although they lack the capacity to be cathartic. In this context, as we’ll try to prove, it would be more logical to see the acts of violence in Karagöz as resets that clearly emphasize topic transitions, or as reactions that consolidate situations such as opposing insults, emphasizing communication problems prolonged by misunderstandings, threats, punishment for various reasons, revenge, and sloppy handling. The analysis is based on 15 Karagöz plays written by Hayalî Küçük Ali, one of the masters of Karagöz whose real name is Mehmet Muhittin Sevilen. An analysis method has been established by combining Locke, Leibniz and Mill’s discussions; Grice’s imagination of speakers; Austin and Searle’s perlocution; Jakobson’s communication model and Bühler’s Organon model. After the analysis, it has been tried to be proven that violent actions are resetting or consolidating reactions by examining the type of violence, agent, patient, reason of vio-lence, response to the action, threat prior to violence, direction of meaning, intertwining of speaker and spoken, decoding the code, selection of combination-selection and perlocutionary analysis.
Karagöz oyunlarında türlü şekillerde ortaya çıkan şiddet eylemlerinin nedeni tartışmalıdır. İlk akla gelen sebep şüphesiz Karagöz ve Hacivat arasındaki çatışma, zıtlık yahut uyuşmazlık olacaktır. Karagöz temiz ruhlu, pratik zekalı; dilde, ahlâkta, davranışlar¬da daima iyiden ve güzelden hoşlanan, halkın ahlak anlayışının ve sağduyusunun temsilcisi sayılabileceği gibi başından sıklıkla fırlayan yuvarlak ışkırlağı, yuvarlak sakalı ve kamburu ile kaba bir görünüşe sahip sabırsız, hilekâr, düzen-baz, nefsine düşkün, cahil ve saldırgan biri olarak da değerlendirilir. Aynı şekilde Hacivat, Karagöz’e yaptığı iyiliklere karşılık sürekli nankörlük gören; farklı lisanlara mahir, medresede tahsil görmüş, dürüstlüğün, faziletin, inceliğin, zarifliğin, tek kelimeyle iyi olan ne varsa onun timsali bir karakter addedilebileceği gibi düzenin adamı, dalkavuk, çıkarcı, pazarlıkçı; az buçuk tahsil ettiği ilim ile sürek-li gösteriş yapan, Çelebi’nin ayakçısı, Karagöz’ün babasına ve karısına dahi hakaret edecek kadar edepsiz, işsiz güçsüz bir ukala olarak da görülür. Bu çelişkili yapı Karagöz ve Hacivat’ın tipten ziya-de karaktere yakın olduklarını göstermektedir. Karagöz’ü ve Hacivat’ı karşılıklı olarak konumlandı-rırken mevzu şiddet olduğunda deliller Karagöz’ün aleyhinedir. Zira şiddet içeren eylemler büyük oranda Karagöz tarafından Hacivat’a yöneliktir. Hatta oyunlar Karagöz ve Hacivat’ın boğuşması ile başlar, Karagöz’ün Hacivat’ı tokatlaması ile biter. Sebep çökmekte olan bir imparatorluğun insan çeşitliliği merkezinde aydın-halk çatışması sayıldığı vakit Karagöz ve Hacivat arasındaki aydın-halk tanımlaması net olmadığı için sağlam bir zemin edinilemeyecektir. Şiddeti, trajedi türünün bir yansı-ması olarak geleneksel teamüllere bağlamak yahut toplumsal yapının kurban ritüelleri ve katharsis ile ilişkilendirmek de mümkün görünmemektedir. Zira gölge oyunu trajedi yahut dram değildir, güldür-me amaçlıdır ve Jakob’un ifadesiyle ahlakı çocuklar için hesaplanmış gibi görünmektedir. Oyunun-daki şiddet eylemlerinin sayısı, çatışmaların kanlı olmaması, ölüm ile alakasız olması ve hatta gözya-şı dahi içermemesi gölge oyunun teorik altyapısını kurban ve katharsis kavramlarına karşı dikkatli bir biçimde konumlandırmayı gerektirir. Ne Karagöz ne de Hacivat iyi-kötü ayrımı ile karşılıklı ko-numlandırılabilir. İkisi de oyundan oyuna değişen işlevlerde karakter kazanırlar. Aynı şekilde olaylar bazen dramatik olsa da kathartik tesir uyandıracak yapıya sahip değildirler. Bu bağlamda Kara-göz’deki şiddet eylemlerini, ispatlamaya çalışacağımız üzere, konu geçişlerini net biçimde vurgulayan sıfırlamalar yahut hakarete karşı çıkış, yanlış anlaşılmalarla uzayan iletişim sorunlarını vurgulama, tehdit, muhtelif sebeplerle cezalandırma, intikam, baştan savma gibi durumları pekiştiren tepkiler olarak görmek daha mantıklı olacaktır. İncelemede Karagöz üstatlarından, asıl adı Mehmet Muhittin Sevilen olan, Hayalî Küçük Ali tarafından yazıya geçirilmiş 15 Karagöz oyunu esas alınmıştır. Locke, Leibniz ve Mill’in görüşleri; Grice’ın konuşan tasavvuru; Austin ve Searle’ün perlokasyon tanımı; Jakobson’un iletişim modeli ve Bühler’in Organon Modeli birleştirilerek bir analiz yöntemi ortaya konmaya çalışılmış, analiz neticesinde şiddetin türü, kılıcı, etkilenen, şiddetin sebebi, eyleme eşlik eden yanıt, şiddet öncesi tehdit, anlamın istikameti, konuşan ve konuşulan iç içeliği, kodun çözüm-lenmesi, kombinasyon-seleksiyon seçimi, perlokasyonel çözümleme incelenerek şiddet eylemlerin sıfırlama yahut pekiştirici tepki oldukları ispatlanmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folklore in the Türkiye Field |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Publication Date | March 19, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 19 Issue: 145 |
Millî Folklor is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license https://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/