Vikingler, Viking Çağı olarak adlandırılan VIII. asrın sonlarından XI. asrın ortalarına kadar olan dönemde İskandinavya’yı terk edip Avrupa ve dünyanın pek çok bölgesinde yağma, baskın, fetih ve ticari faaliyetlerde bulundular. Bahsi geçen dönemde Kuzey Fransa’ya yerleşen Vikingler burada kimlik değişimine uğrayarak Norman adını aldılar. Zamanla ana vatanları olan İskandinavya’dan gerçekleşen göçler ile nüfusları oldukça arttı. Nüfus artışı beraberinde miras paylaşım sorunlarını da getirdi. Zira Norman geleneklerine göre ailenin en küçük erkek çocukları ya mirastan çok az pay alıyor ya da hiç pay alamıyorlardı. Dolayısıyla Norman gençleri de miras paylaşımı sorunlarından dolayı önceden beri zenginliklerinden haberdar oldukları Güney İtalya’ya servet edinmeye gittiler. Normanlar önceden hacı adayları olarak ya da haç ziyareti dönüşünde İtalya’ya uğrayıp buranın zenginliği hakkında soydaşlarına hikâyeler anlatıyorlardı. Başlangıçta Güney İtalya’da Papalık, Bizans ve yerli güçlerin ordularında paralı askerler olarak görev yapan Normanlar zamanla bu toprakların sahipleri olmaya başladılar. Güney İtalya’ya ilk başta Hristiyan hacılar olarak gelen Normanlar üstün askeri yeteneklerinin fark edilmesi sayesinde hem yerli hem de yabancı güçlerin ordularında yer almaya başladılar. Daha sonra yeni gelen göçlerle birlikte sayıları artınca kendi adlarına fetihler yapıp toprak sahibi olmaya başladılar. İlerleyen süreçte önce Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun vasalı oldular. Sonra ise 1059 Melfi Konsülünde Papa’yı ruhani lortları olarak kabul ettiler. Bu çalışmada 1059 Melfi konsülünden önce Normanların Papalık gibi yerli ve Bizans gibi yabancı unsurlarla mücadele ederek nasıl bir siyasi süreç sonucunda bu kazanımları elde etmeleriyle beraber bu kazanımlara etki eden stratejik faktörler üzerinde durulacaktır.
The Vikings left Scandinavia during the period known as the Viking Age, from the late eighth to the mid-eleventh century, and engaged in plundering, raiding, conquering, and trading activities across various parts of Europe and beyond. The Vikings who settled in Northern France during the aforementioned period underwent an identity transformation and became known as the Normans. In the course of time, their population increased considerably due to migrations from their homeland, Scandinavia. Population growth also brought with it problems of inheritance sharing, because according to Norman custom, the youngest sons of a family received either a small share of the inheritance or no share at all. Therefore, due to these inheritance issues, many young Normans went to southern Italy, whose wealth was already well known to them, in search of fortune. This was because the Normans had previously visited Italy as pilgrims or on their way back from the Holy Land, telling their compatriots stories about its wealth. Initially serving as mercenaries in the armies of the Papacy, Byzantium and native powers in Southern Italy, the Normans gradually came to own these lands. The Normans, who first came to Southern Italy as Christian pilgrims, began to take part in the armies of both local and foreign powers thanks to their superior military skills. Later, as their numbers increased with new immigrants, they began to make conquests and own lands in their own name. Then, the Normans eventually became vassals of the Holy Roman Empire. They later recognized the Pope as their spiritual lord at the Council of Melfi in 1059. This study focuses on the political process through which the Normans secured these gains by contending with local powers such as the Papacy and foreign forces such as Byzantium prior to the Council of Melfi in 1059, as well as on the strategic factors influencing their success.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Medieval European History, Medieval History (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | October 11, 2024 |
| Acceptance Date | July 9, 2025 |
| Publication Date | December 26, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 8 Issue: 2 |
Articles published in Ortaçağ Araştırmaları Dergisi are licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY-NC 4.0). Ortaçağ Araştırmaları Dergisi provides immediate open-access to its content, reflecting its conviction in advancing global knowledge exchange. The opinions presented in the articles are the sole responsibility of their respective authors and do not present the view or opinions of Ortaçağ Araştırmaları Dergisi. Terms of Use & Privacy Policy