Poet tazkiras are very
important biography books for Turkis classical poetry. The first tazkira
written in Turkish is Alī Şīr Nevayī (1441-1501)’s Mecālisu’n-Nefāis.
This is source book for poets of Middle Asia lived in 15th century and before.
Secondly Hesht Behisht written by Sehī Beg in 16th century in Ottoman
area. In the period of 15th century and 19th century tazkiras continued written
with classical style and were used common terminology in them. I research a few
of this terms in type of Latīfī’s Tazkira: selis, selaset, revan, latif,
letafet, hoş, nazük, rakik, lezzet, güşade, vazih, ruşen, layih, metin, ma’mur,
muhkem, rasih, garabet, vahşiyyat, hayide, yave, gılzet, sade, sathi, pak, saf,
hemvar, muhayyel, rengin, tasannu, musanna, tetebbu, tercüme, taklid. It seems
to me that these signify fesahat (eloquence) such as selis, selaset, revan,
latif, letafet, hoş, nazük, rakik, lezzet, güşade, vazih, ruşen, layih, metin
and belagat (rhetoric) like muhayyel, rengin, tasannu, musanna. Some of them
point out phase of poem writing, for instance: tetebbu, tercüme, taklid.
Şair tezkireleri klasik
Türk edebiyatının en önemli biyografi kaynaklarıdır. Türkçe yazılmış en eski
tezkire Ali Şîr Nevâyî’nin Mecâlisü’n-Nefâ’is’idir. Ondan sonra kaleme
alınan Sehî Bey’in Heşt Bihişt’i Nevâyî’nin eserini örnek alır. 15. yy.dan 19. yy.a kadar klasik tarzda
tezkireler yazılmaya devam etmiştir. Arap ve Fars edebiyatındakiler de dahil
olmak üzere bu eserlerde ortak terminoloji kullanılmaktadır. Latîfî
Tezkiresi örneğinden hareketle bu terminolojinin şimdilik bir kısmının,
klasik edebiyatın retoriğini oluşturan fesâhat ve belâgat kuralları
çerçevesinde hangi anlamda kullanılmış olabileceğini inceledik. Latîfî
Tezkiresi’nde geçen kavramlardan bazıları şunlardır: selîs, selâset, revân,
latîf, letâfet, hoş, nâzük, rakîk, lezzet, güşâde, vâzıh, rûşen, lâyıh, metîn,
ma’mûr, muhkem, râsıh, garâbet, vahşiyyât, hâyîde, yâve, gılzet, sâde, sathî,
pâk, sâf, hemvâr, muhayyel, rengîn, tasannu’, musanna’, tetebbu’, tercüme,
taklîd. Bu kavramlardan selîs, revân (akıcılık); latîf, hoş, nâzük, rakîk,
lezzet (tatlılık); güşâde, vâzıh, rûşen, lâyıh (açıklık); metîn, ma’mûr,
muhkem, râsıh (sağlamlık); garâbet, vahşî (alışılmışın dışında kullanım);
hâyîde, yâve, gılzet (bayağılık) fesâhatle ilgilidir. Sâde, sathî, pâk, hemvâr
(me’ânî); muhayyel, rengîn, zîbâ (beyân); masnû’, san’at, tasannu’, musanna’
(bedî’) ise belâgatle ilgilidir. Bu kavramlar doğrudan şiiri niteler. Tetebbu’,
tercüme, taklîd ise şiirin oluşum aşamasını ifade eder.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | August 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 - Özel Sayı |