Toplumsal cinsiyet; bireyin doğuştan getirdiği biyolojik, fizyolojik ve genetik özellikleri ifade eden cins kavramının dışında doğduğu toplumda kendisine öğretilen beklendik ve istendik kültürel stereotip davranış, rol, görünüm ve sorumlulukları ifade eden bir kavramdır. Bu çalışmada, geçiş dönemlerinden doğum geleneği özelinde, genellikle erkek çocuğu doğmayan ya da uzun süre yaşamayan ailelerin çocuklarını yaşatmak için başvurduğu inanç ve ritüellerden biri olan saç adağı âdeti, toplumsal cinsiyet ve ritüel ilişkisi kapsamında incelenmiştir. Türk kültüründe çocuğa bazı koruyucu adların verilmesi, çocuğun türbeye adanması ya da başkasına satılması ritüeline rastlanır. Bu pratikle, Şamanizm’e göre bireye ve tabiata zarar verdiğine inanılan kötü ruhlardan bir başka ifadeyle kara iyelerden, yaşam eşiği olarak görülen yedi yaşına kadar, çocuğun korunarak yaşaması amaçlanır. Pratiği, toplumsal cinsiyet odağında tartışmaya değer kılan ise erkek çocuğun yaşaması için “kız çocuğu gibi” saçının uzatılmasıdır. Çalışmada, türbeye adanan fakat yedi yaşına girdiği hâlde maddi imkansızlıklar nedeniyle saçı ve kurbanı kesilemeyen, toplumsal cinsiyet algısına aykırı görünümü nedeniyle medyada gündeme gelen bir örnekleme yer verilmiştir. Zira geleneğin varlığı ya da sorgulanması bağlamla doğrudan ilgilidir. Sorgulanan gelenek, zamanın ve bağlamın ruhuna yanıt vermiyor, herkes tarafından bilinmiyorsa ister istemez “Bu ne biçim gelenek”, “Böyle gelenek olmaz olsun” ya da “Bu zamanda böyle âdetler mi kalır?” gibi protest söylemi de beraberinde getirmektedir. Geleneğin reddi doğal olarak, geleneği besleyen dinamiklerin ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Çocuksuzluk olgusuyla iç içe olan bu ritüelde, günümüzde geleneğin herkes tarafından bilinmemesi, iletişim teknolojisinin gelişmesi, çocuksuzluk durumunda modern tıbba başvurulması, kentleşme, çocuk gelişimi hakkındaki farkındalık gibi birçok etken, geleneğin sorgulanmasına ve eleştirilmesine neden olmakta ve konuyu toplumsal cinsiyet tartışmaları odağına taşımaktadır.
Halkbilimi toplumsal cinsiyet ritüel saç adağı adak kara iye
Gender; Apart from the concept of genus, which expresses the biological, physiological and genetic characteristics that an individual is born with, it is a concept that expresses the expected and desired cultural stereotype behavior, role, appearance and responsibilities that are taught to him in the society he was born. In this study, the tradition of hair sacrifice, which is one of the beliefs and rituals used by families who do not have a boy or who do not live for a long time, to keep their children alive, was examined within the context of gender and ritual relationship. In Turkish culture, some protective names are given, dedicated to the shrine or a ritual of selling to someone else. With this practice, it is aimed to protect the child from the evil spirits believed to harm the individual and nature according to Shamanism, in other words, to the age of seven, which is seen as the threshold of life. What makes the practice worth discussing in the focus of gender is the lengthening of the “girl-like” hair for the boy to live. In the study, a sample that is dedicated to the tomb, but whose hair and victims cannot be cut due to financial difficulties even when they reach the age of seven, and that came to the fore in the media due to its appearance against gender perception, is included. Because the existence or questioning of tradition is directly related to the context. If the questioned tradition does not respond to the spirit of the time and the context, if it is not known by everyone, inevitably, "What kind of tradition is this", "No such tradition" or "Do such customs remain at this time?" protest discourse also brings with it. The rejection of tradition naturally causes the dynamics that nourish tradition to disappear. In this ritual, which is intertwined with the phenomenon of childlessness, many factors such as the fact that tradition is not known by everyone today, the development of communication technology, the application of modern medicine in the case of childlessness, urbanization, awareness of child development, cause questioning and criticism of the tradition and bring the issue to the focus of gender debates.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Turkish language, culture and literature |
Authors | |
Publication Date | June 21, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 23 |