Türkiye’de geçmişten günümüze ormanların özel mülkiyete konu olabileceğinin kabul edilmesine rağmen ormanlar konusundaki bazı mülkiyet uyuşmazlıkları birey ile devlet arasında önemli ihtilaflara neden olmaktadır. Mülkiyet uyuşmazlığı yaşanan konuların başında 4785 sayılı Kanun’la devletleştirilen ya da öncesi itibarıyla orman olmasına rağmen şahıslar adına tescil edilen veyahut da şahıslar adına tescilli olmasına rağmen orman rejimine alınan alanların bedel ödenmeksizin devlet ormanı olarak tescil edilmesi gelmektedir. Bu uyuşmazlıkların büyük bir kısmı ise uygulanan yanlış politikalardan kaynaklanmakta ve bireylerin mülkiyet haklarının ihlaline neden olmaktadır. Oysa ki mülkiyet hakkı en temel hak ve özgürlüklerdendir ve bu hakkın ihlal edilmesi bireyler devleti karşı karşıya getirdiği gibi Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından tazminata mahkûm edilmesine de neden olmaktadır. Bundan dolayı bu uyuşmazlıkların çözümlenebilmesi amacıyla bir an önce gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışmada bu amaçla yapılabilecek bazı mevzuat değişikliği önerilerinde bulunulmuştur
In Turkey, although it has been accepted so far that forestry can be the subject of private property, some conflicts of property on forestry have caused serious disagreements between individuals and the state. These disagreements are mainly caused by expropriation of lands in accordance with the Law no. 4785, or before this, registration of lands as private though being forest land or lands registered as public forest without any payment. A great majority of these conflicts has been caused by the inconvenient policies applied and lead to the violation of the property rights of individuals. However, property right is one of the most fundamental rights and liberties; and violation of this right both put individuals against the government and cause Turkey to be convicted to indemnity by European Court of Human Rights. Required legal and administrative regulations should be completed in order to resolve such conflicts. Suggestions with respect to certain legislative amendments on that issue have been discussed in this study
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 79 |