Vatandaşlığa yönelik tanımların genelinde devlet ile birey arasındaki ilişkiler dikkate alınmaktadır. Ancak vatandaşlık kavramının politik, sosyal, ekonomik ve küresel gelişmelere bağlı olarak değiştiği gözlenmektedir. Örneğin devlet otoritesine bağlı edilgen vatandaşlık anlayışının, özellikle demokratik ülkelerde aktif vatandaşlık yönünde değişmeye başladığı görülmektedir. Ayrıca günümüz vatandaşlarının bir ülkeye bağımlılıklarının da azaldığı gözlenmektedir. Bu yüzden, vatandaşlık sadece yerel bir kavram olmaktan çıkmış, evrensel bir anlam kazanmıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda çeşitli vatandaşlık türlerinden sıkça söz edilir olmuştur. Mobil vatandaşlık, ekolojik vatandaşlık ve dünya vatandaşlığı bunlardan sadece birkaçıdır. Bunlara Avrupa Birliği vatandaşlığı da eklenebilir. Alanyazında bu kavramla; Avrupalılaşma, Avrupalılık, Avrupa farkındalığı, Avrupa boyutu ve Avrupa kimliğinin benzer anlamlarda kullanıldığına da tanık olunmaktadır. Bu bağlamda makalede öncelikle Avrupa kimliği ve Avrupa Birliği vatandaşlığı nedir? sorusuna yanıt aranmaktadır.
AB, vatandaşlık eğitimine yönelik olarak ulus devletlerin politikalarıyla uğraşmak zorunda kalmaktadır. Çünkü Avrupa’daki ülkelerde tamamıyla benzer olmayan bir eğitim yapısı vardır. Ancak küresel ve ulusal eğitim politikaları karşılıklı etkileşim içindedir. Çeşitli farklılıklara karşın AB’nin uluslarüstü politikaları belirlerken ısrarla vatandaşlık eğitimi üzerinde durması, üye ülkelerin de bunu önemsemelerine neden olmuştur. Ancak günümüzde pek çok araştırmada, önemli bir kesimin aidiyet olarak daha çok ulusal vatandaşlığını öne çıkardıkları görülmektedir. Bu bağlamda eğitim ve medyadan işlevsel bir biçimde yararlanılması gerektiği anlaşılmakta ve makalede Avrupa Birliği vatandaşlığı ve eğitimine yönelik çalışmalar da incelenmektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ağustos 2017 |
Gönderilme Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 21 Sayı: 2 |