Talep yüksekliğinin yarattığı yoğunluk önceden beri var olan bir sıkıntı olarak düşünülse de günümüzde net görülebilir, somut bir sorun haline gelmiştir. Genel olarak çözüm önerileri tanıtımı kesmek, kota koymak, turist sayılarında azaltmaya gitmek ve turistlerin daha az yoğun turizm duraklarına dağıtılması olarak öne çıkar. Ancak genel talep artışı devamı kaçınılmaz gözükmektedir. Bu, Malthus’un nüfus teorisine benzerlik gösterir. Daha çok besin daha çok nüfus getirir, daha çok nüfus daha çok besin gerektirir, ancak üretilebilecek besin miktarı bellidir ve bu sınır aşılamaz. Turizmde ise nüfus artışı ve diğer etmenler turizm talebini yükseltir. Yüksek talep ve aşırı turizm daha çok turizm durağını gerekli kılar. Durak memnuniyeti ve artan nüfus, talebi daha fazla besler ve yeni arz, turizm durakları, gerektirir. Ancak bu arzın sonsuza kadar sağlanması ya mümkünsüzdür ya da nihayetinde Dünya’daki her bir lokasyonun bir turizm durağına çevrilmesiyle mümkündür. Ancak ikinci seçenek hem sosyal hem de ekolojik dengeler için uygulamada sorunludur
aşırı turizm Malthus’un sınırı sürdürülebilirlik turizm talebi
The Although the crowded created by the high demand is considered as a problem that has existed long before, it has become a clearly visible problem today. In general, suggestions for solutions de-promoting, limitation, reducing the number of tourists and distributing tourist demand to less intense tourism destination. However, the continuation of the general increase in demand seems inevitable. This is same as Malthus' theory of population. More food brings more population, more population requires more food, but the amount of food that can be produced has a limit and this limit cannot be crossed. In tourism, population growth and other factors increase the demand for tourism. High demand and over tourism require more tourism destination. Destination satisfaction and growing population feed demand further and require new supply, tourism destinations. However, it is either impossible to provide this supply forever, or it is possible by turning every location in the world into a destination. However, the second option is practically impossible for both social and ecological balances
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |