Çevre, canlıları kapsayan geniş bir kavramdır. Bu sebeple, çevre kirliliğine karşı çevrenin korunması oldukça önemlidir. Çevrenin korunması, Anayasa’nın 56. maddesi aracılığıyla güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın 56/1 hükmüne göre, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir”.
Öte yandan, aynı zamanda birçok kanun aracılığıyla çevrenin korunması -normatif düzeyde- sağlanmaktadır. Nitekim çalışmamızın konusu olan “Çevreyi Kirletme Kabahati” 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Bu önemi sebebiyle, çalışmamızda öncelikle çevreye ilişkin temel kavramlar incelenmiştir. Daha sonra ise çevreyi kirletme kabahatinin unsurları ve bu kabahatin yargısal denetimine ilişkin bazı önemli hususlara değinilmiştir.
Sonuç olarak, çevrenin korunması adına çevreyi kirletme kabahatinin göz ardı edilmemesi gerektiği söylenebilir. Ancak, çevrenin korunması sağlanırken idari para cezasıyla karşılaşan bireyler de korunmalıdır. Bu bağlamda, bireylerin hak kaybına uğramaması için yargısal denetim yolları etkin kullandırılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | KAMU HUKUKU |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 24 Sayı: 2 |