Türkiye’deki parti sisteminin temelleri II. Meşrutiyet’te atılmıştır.
1908 sonrasının en önemli siyasal örgütü, 1908-1918 arasındaki on yıla
damgasını vuran İttihad ve Terakki Cemiyeti’dir. II. Meşrutiyet’in esas
muhalefet partisi ise Hürriyet ve İtilâf Fırkası’dır. İttihad ve Terakki-Hürriyet
ve İtilâf bölünmesi, uzun süreli ve kalıcı bir politik çatışma hattını ifade
etmiştir. Modernist-otoriter çizgi ile liberal-muhafazakâr çizgi arasındaki bu
bölünme süreklilik kazanmış, farklı dönemlerde, farklı düzeylerde yeniden
üretilmiştir. Birinci Meclis’teki (1920-1923) bölünme, siyasal partiler arasında
değil, gruplar arasındadır. İkinci Grubun üyeleri, Meclis’teki tartışmalarda
daha ziyade bürokratik ‘merkez’in otoriter hâkimiyetine karşı ‘çevre’nin
şikâyet ve taleplerini dile getirmekteydi. 1950, Türkiye’de siyasal iktidarın
halkoyu ile değiştirildiği, sembolik ve politik değeri yüksek bir tarihtir. İki
partili bir siyasal rekabete sahne olan bu dönemin belirgin vasfı,
iktidar-muhalefet ilişkilerindeki gerilimdir. Yapay parlamento çoğunlukları ve
denetim gücünden yoksun muhalefet, dönemin belirgin özelliğidir. Türkiye’deki
siyasal bölünmeleri belirleyen ana tema, merkez-çevre çatışmasıdır. 1960’ların
ikinci yarısına kadar parti sistemi bu çatışma teması üzerinden şekillenmiştir.
1960’larda ve özellikle 1970’lerde siyasal çatışma temaları çoğullaşmış, parti
sisteminin şekillenmesinde sınıf, din, etnik kimlik ve ideoloji gibi yeni
unsurlar etkili olmaya başlamıştır. Türkiye’de siyasal partiler açısından ana
sorunlardan biri, siyasal geleneklerin askerî darbelerle kesintiye uğraması,
dolayısıyla partilerin kurumsallaşamamasıdır.
Parti sistemi merkez-çevre çatışması modernist-otoriter gelenek liberal -muhafazakâr gelenek
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Ana Bölüm |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 Sayı: 3 |