Oyun, çocuklar için vazgeçilmez gereksinimlerden biridir. Oyun yoksunluğu ise, çocukların yaşam boyu ruhsal, zihinsel ve fiziksel yönden sağlıklı bir birey olarak gelişmelerinin temeli olan oyun gereksinimlerinin zamanında ve yeterince karşılanamaması sonucu yaşadıkları ihmal durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışmada, anaokuluna devam eden 48-60 aylık çocukların okuldaki oyuna ilişkin görüşlerini ve bu görüşler doğrultusunda anaokulundaki oyun yoksunluğu durumunu tespit etmek amaçlanmıştır. Bu çalışma, bir temel nitel araştırmadır. Çalışmada 2019-2020 eğitim-öğretim yılında, Ankara ilinde merkez bir ilçede Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bağımsız anaokuluna devam eden, aileleri orta sosyoekonomik düzeyde olan 48-60 aylık otuz çocuk yer almıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Görüşmeler, her çocukla yüz yüze gerçekleştirilmiş olup, verilerin çözümlenmesinde içerik analizi tekniği kullanılmıştır. Çalışma sonucunda, çocukların okulda oynamak için izin almak gerektiğini, okulda oyun oynamanın engellenebileceğini ve okulda oyunun yasaklanması durumunda çoğunlukla bir yetişkinden yardım istenebileceğini düşündükleri belirlenmiştir. Çocukların okulda oyun süresi artarsa “ders ya da etkinlik” yapmaya süre kalmayacağını belirtmeleri dikkat çeken önemli bulgular arasındadır. Elde edilen bulgular doğrultusunda, anaokulunda oyunun niteliğine ilişkin çeşitli öneriler getirilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarının, erken çocukluk eğitimi politikalarının, oyuna yönelik kültürel bakış açısının ve anaokulunda oyunun yerinin gözden geçirilmesi ve yeniden değerlendirilmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir.
Play is one of the essential needs of children. Play deprivation is defined as the neglect that children experience due to not being able to meet their play needs on time and sufficiently, which is the basis of their lifelong development as psychological, cognitive, and physically healthy individuals. This study aims to determine the views of 48-60 month-old children on play in preschool and the play deprivation situation in preschool according to these views. This study is basic qualitative research. Thirty children of 48-60 months of age who attend an independent preschool affiliated to the Ministry of National Education in a central district in Ankara in the 2019-2020 academic year and whose families are at a medium socioeconomic level were included in the study. The semi-structured interview form prepared by the researchers was used as the data collection tool. The interviews were conducted face-to-face with each child, and the content analysis technique was used to analyze the data. As a result of the study, it was determined that the children thought that permission was required to play in preschool, play in preschool can be forbidden, and they can mostly ask for help from an adult in case playing was forbidden at preschool. The children’s statement that there would be no time for having a class or performing activities if play increased was among the remarkable findings. In line with the findings, various suggestions were made regarding the quality of play in preschools. The results are thought to be important in reviewing and re-evaluating early childhood education policies, cultural perspectives towards play, and the place of play in preschool.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
AJESI’de yayınlanan makalelerde bu lisans kullanılmaktadır.
Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 International License.