M.Ö. 332’de Büyük İskender tarafından alınan İskenderiye, zamanla kültür, bilim, ticaret ve eğitim alanlarında önemli bir merkez haline gelmiştir. Şehrin bu kültürel ve akademik gelişiminde, İskenderiye’ye özgü kurumların kurulması kritik bir rol oynamıştır. Bu kurumlar arasında öne çıkan İskenderiye Okulu, şehrin bilimsel ve kültürel dinamizminin bir simgesi olmuştur. Bu çalışma, antik dönemin en önemli eğitim ve bilgi merkezlerinden biri olan İskenderiye Okulunun kurumsal yapısını ve bu yapının temelini oluşturan üç ana bileşen -müze, kütüphane ve Serapeum- üzerinde durmaktadır. İskenderiye Okulu, bilgi, kültür ve dini inançların bir arada gelişip etkileşime girdiği bir platform olarak antik dünyada müstesna bir konuma sahip olmuştur. Bu üçlü yapının terkibinden oluşan İskenderiye Okulu, İskenderiye’nin antik dünyada bilim, kültür ve dini inançların merkezi olarak nasıl bir statü kazandığını göstermektedir. Antik çağdaki entelektüel yaşamın çeşitliliği ve zenginliğini yansıtan bu üçlü yapının, modern bilim ve kültürel çalışmalar için de bir temel oluşturduğu düşünülmektedir. Okulun kurumsal bileşenlerini bilmek, İskenderiye şehrinde varlığını sürdüren Yahudi, Hıristiyan, Gnostik, Neo-Platoncu gibi inanç ve felsefi toplulukların okullaşma süreçleri hakkında bilgi sahibi olmamıza imkân tanımaktadır. Araştırmamız, tarihin bir döneminde ortaya çıkan, gelişim gösterdikten sonra etkisini kaybeden bir kurum ve bu kurumun bileşenlerinin analizine yöneliktir. Bu durum, araştırmanın doğası gereği betimleyici (desktriptif) bir yaklaşımın benimsenmesini zorunlu kılar.
“Deification” is a practice in which historical figures, rulers or emperors, are elevated to a divine or semi-divine status. This practice was especially common in civilizations such as Ancient Rome and Egypt and involved religious respect and worship of these figures. Today, the term “deification” is sometimes used figuratively to mean that a person has been exalted to excess. In the Alexandria Christian School, which is the subject of our study, deification was expressed with the terms “divinization”, “deification” or “theosis”. In this context, deification is considered in the sense that man has been elevated to the level of God or has participated in the divine life. The essence of this concept lies in the belief that human nature must be elevated to divine nature through Jesus Christ and thus renewed. This idea is based on the idea that human nature has deteriorated over time and needs transformation. In Christianity, this teaching has been accepted as a theological approach that emphasizes the importance of believers living a holy life. Deification, as both a historical and religious concept, has had an important place in the beliefs and practices of people and societies. In this study, we will comprehensively discuss the Alexandrian School’s understanding of deification, the origins of this understanding, its theological foundations and its effects on Christian theology. We will also focus on the ways in which deification has been interpreted within Christianity, its role in theological debates, and its long-term effects on the Christian faith. This evaluation is important to understand the historical development of the concept of deification on Christian thought and practices and to reveal the echoes of this concept today.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Helenistik Dönem Arkeolojisi, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 1 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.