Mu’tezile içindeki yaygın anlayışa göre imam, öne geçmeye layık
olsun ya da olmasın öne geçirilmiş ve Müslüman topluluk üstünde veli olan
kişidir. Aynı zamanda imam, onların işlerinde tasarruf sahibidir. Bu sebeple
İslâm toplumunun imama ihtiyacı bulunmaktadır. Bunun yanı sıra şer’î hükümleri
yürütmek, ülkeyi korumak, orduları yönetmek gibi konularda da imama ihtiyaç
vardır. İlgili konu hakkındaki bu araştırma, Kadı Abdulcebbar ile sınırlandırılmıştır. Zira o, Mu’tezilî düşünce
sisteminin ilk akla gelen, Mu’tezile’nin silinmeye yüz tuttuğu
bir asırda, diğer mezheplerle tartışmaya girebilen, Mu’tezile’yi adeta
sistematize eden isimlerinden birisidir. Bununla
beraber çalışma, Kadı Abdulcebbar’ın Şerhu Usûli’l-Hamse, el-Muğnî, el-Muhît
bi’t-Teklif gibi önemli eserleri temel kaynak kabul edilmiştir. Bu
araştırma neticesinde onun daha çok Kur’an’a, sahih sünnete, icmaya, aklî
delillere ve tarihsel verilere müracaat ettiği görülmüştür. Bu çalışmada Kadı Abdulcebbar’ın
görüşleri bağlamında maruf ve münker ne demektir? Mu’tezile’nin bu temel ilkesi
karşısında devlet erkinin yapması gerekenler nelerdir? Toplumda ahlakî
çöküntünün yaşanması durumunda siyasî otoriteye düşen sorumluluklar nelerdir?
Bu ilkenin icra edilebilmesi için devlet başkanının olması şart mıdır? Bu
ilkenin maksadı nedir? Bu prensip, vâcip ise vücûbiyeti aklî mi yoksa şer’î
midir? Gibi bir takım soruların cevapları aranacaktır. Bu çalışmada Kadı Abdulcebbar’ın
görüşleri bağlamında günümüzde yönetim erkinde bulunanların toplumlarındaki
ahlakî yozlazmaya karşı neler yapabileceklerine dair bir takım öneriler de
sunulmuştur.
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Nisan 2018 |
Gönderilme Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 10 |
ASSAM-UHAD Nisan ve Kasım aylarında yayınlanan süreli ve elektronik basımı yapılan, uluslararası indeksli hakemli bir dergidir.