Ovidius’un
“Dönüşümler” adlı eserinde geçen Narkisos ve Eko’nun hikayesinde aşkına
karşılık bulamayan bir peri kızı olan Eko ve kendi görüntüsüne âşık olan
Narkisos adlı iki karakterin dönüşümü anlatılmaktadır. Bu hikâye yalnızlık
temasını işlemiş olup mitin kahramanlarından Eko sesi, Narkisos ise görüntüyü
temsil etmektedir. Burada Narkisos kaynak görüntü ve bir yüzeye yansıyan
imgesini temsil ederken, Eko ise kaynağından uzaklaşmış, bedenini terk etmiş,
yabancılaşmış ve yalnızlaşmış bir ses olarak tanımlanabilir. Yirminci yüzyılda
ses kayıt teknolojisinin ortaya çıkmasıyla birlikte sesler ve onları çıkaran
kaynaklar birbirlerinden ayrılmaya başlamıştır. Sesleri çıkaran nesnelerin
fiziksel olarak mekânda bulunmaksızın seslerinin çalınabilmesi ve
manipülasyonun mümkün hale gelmesi sanatçılar tarafından sesler ve görüntülerin
birbirinden bağımsız olarak yeni ilişkiler kurmasını sağlamıştır. Böylece ses
ve görüntünün ayrılması düşüncesi 1960’li yıllardan başlayarak Batı sanat
ortamında Ses Sanatı adı verilen bir üretim mecrasını ortaya çıkarmıştır. Bu
çalışma Narkisos ve Eko mitinden hareketle, kaynak imge ve dönüşüme uğrayan
sesleri doğrultusunda belirli çağdaş ses sanatı yapıtlarında yalnızlık
temasının ne şekilde incelendiğine ilişkin bir bakış açısı sunmayı
hedeflemektedir.
Eko Ses Ses Sanatı Ses Enstalasyonu Ses Sanatı ve Yalnızlık Eremosen Yalnızlık çağı
The story of Narcissus and Echo in Ovid's “Metamorphoses”, recounts the
transformation of two characters, Echo, a nymph who cannot find his love, and
Narcissus who falls in love with his own image. The story revolves around the
theme of loneliness in which Echo represents the sound and Narcissus represents
the image. Hereby, Narcissus represents the source image and the image
reflected on a surface, while Echo can be defined as an alienated and lonely
voice that has moved away from its source, abandoned its body. With the advent
of sound recording technology in the twentieth century, sound and the source
started to be separated from each other. The fact that the sounds and the
objects that make the sound were able to be played without the physical
presence of the object and the manipulation enabled the artists to establish
new relationships between the sounds and images that are independent of each
other. Thus, the idea of separation of the sound and image, starting from the
1960s in the Western art environment created a production medium which is
called the Sound Art. This study aims to provide a perspective on how the theme
of loneliness is examined in certain contemporary sound art works in accordance
with the source image and transformed sounds based on Narcissus and Echo myth.
Echo Sound Sound Art Sound Installation Loneliness and Sound Art Eremocene The Age of Lonliness
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 43 |
Etik kurallarla ilgili maddelerin uygulanması konusunda etik kurul izni gerektiren çalışmalar için izinlerin alınıp, izinle ilgili bilgilere makalede yer verilmesi hususu kriterlere eklenmiştir. Bu doğrultuda dergimize gönderilen ve aşağıda belirtilen koşullara uyan makaleler için Etik Kurul İzni alınması gerekmektedir.
• Anket, mülakat, odak grup çalışması, gözlem, deney, görüşme teknikleri kullanılarak katılımcılardan veri toplanmasını gerektiren nitel ya da nicel yaklaşımlarla yürütülen her türlü araştırmalar.
Ayrıca;
• Başkalarına ait ölçek, anket, fotoğrafların kullanımı için sahiplerinden izin alınması ve belirtilmesi,
• Kullanılan fikir ve sanat eserleri için telif hakları düzenlemelerine uyulduğunun belirtilmesi gerekmektedir.