This article philosophically analyses Ikhwān al-Safāʾ's (the Brethren of Purity) (IV/X.) conception of the human being, focusing on the similarity of the human being with the greater world and positioning it as the lesser world, and examines the Sufi extensions of this idea. The Ikhwān attach great importance to the human being and make some explanations about the human being in almost all of their treatises. One of these explanations is based on their comparisons between man and the world he inhabits. According to the Ikhwān, the human being is a model that is almost identical to the universe. In this respect, he has similar characteristics to the universe, both materially with his body and spiritually with his soul. In the first part of the article, which is structured in two parts, the formation and basic building blocks of the body, which is the material dimension of the human being, are analysed. According to the Ikhwān, who often uses the metaphors of house and city in this section, the body was created as a dwelling for the soul that man carries. The second part of the article analyses the epistemological structure of the soul, which according to theIkhwān is the dimension of the human being that transcends matter, in comparison with the views of Islamic philosophers such as al-Ghazālī and Avicenna. Having explained the human body, the Ikhwān then places the senses and the powers of the soul in the body by comparing it to the city. The human soul points to the ruling soul above all these. This part also analyzes the Ikhwān’s claim that man can attain universal knowledge through self-knowledge, in accordance with their understanding of knowledge. The key phrase in this claim, ‘man 'arafa nafsahū 'arafa al-'ulūma kullahā’, is presented as a determination at the basis of this understanding of knowledge. From this point of view, it is emphasised that the human being is not only an individual being, but also a subject who has the potential to attain universal knowledge as the content of al-Lawḥ al-Maḥfūẓ (the Guarded/Protected Tablet). In conclusion, this article aims to systematically address Ikhwān's thoughts on the relationship between man-nafs-universe, and to philosophically justify the importance of man's access to knowledge in the Islamic intellectual tradition by centring on these thoughts, and to point out their ramifications in Sufism in a very concise manner.
: Islamic Philosophy Ikhwān al-Safā Rasā Universe Microcosm Human Being
Bu makale İhvân-ı Safâ’nın (IV/X.) insan tasavvuru ekseninde, insanın büyük âlemle olan benzerliğine odaklanarak onun küçük âlem olarak konumlandırılmasını felsefî açıdan analiz etmekte ve bu düşüncenin tasavvufî uzantılarını incelemektedir. İhvân, insanları iyiliğe davet etme amacıyla ortaya çıkan bir hareket olarak insana büyük önem vermekte ve risalelerinin neredeyse tamamında insana dair bazı açıklamalarda bulunmaktadır. Onlara göre insan, âlemle neredeyse özdeş bir misaldir. Bu çerçevede insan hem bedeniyle maddi hem de ruhuyla manevi anlamda âlemle benzer özelliklere sahiptir. İnsanda maddi ve manevi yönlerin bir arada bulunması da onun alemle olan benzerliğini ortaya koyan önemli bir unsurdur. Bu minvalde iki bölüm olarak kurgulanan makalenin ilk bölümünde insanın maddesel boyutu olan bedeninin oluşumu ve temel yapı taşları incelenmektedir. Sıklıkla ev ve şehir metaforları kullanan İhvân’a göre beden, insanın taşıdığı ruh için bir mesken olarak yaratılmıştır. Bu beden, tıpkı bir şehrin oluşumunda kullanılan taşlar ve demir gibi, birçok farklı unsurdan meydana gelmiştir. İnsanın yaratılış evreleri ve bu unsurların bedeni nasıl oluşturduğuna dair pek çok açıklama içeren Resâil’de insanın temel olarak dört farklı tabiat (sıcaklık, soğukluk, yaşlık ve kuruluk) üzerine yaratıldığı vurgulanmaktadır. Makalenin ikinci bölümünde nefsin iç ve dış güçleri, bu güçlerin bedenle ilişkisi başta olmak üzere İhvân’a göre insanın maddeyi aşan boyutu olan nefsin epistemolojik yapısı Gazzâlî ve İbn Sînâ gibi İslam filozoflarının görüşleriyle mukayeseli olarak analiz edilmektedir. Bu bölümün devamında İhvân’ın bilgi anlayışı doğrultusunda insanın kendini tanıması yoluyla evrensel bilgiye ulaşabileceği iddiası değerlendirilmektedir. Bu iddiada anahtar cümle olan “men ‘arefe nefsehu ‘arefe’l-‘ulûme küllehâ” ifadesi söz konusu bilgi anlayışının temelinde yer alan bir tespit olarak sunulmaktadır. Ayrıca bu düşüncenin sonraki gelenek üzerinde derin bir etki bıraktığı iddiası tasavvuf eserlerinden yapılan alıntılarla desteklenmektedir. Makalede ayrıca İhvân’ın kullandığı temsilî anlatım tarzının öğretici bir yöntem olmasının yanı sıra metafizik anlam dünyasının inşasında da kullanıldığına dikkat çekilmektedir. Nitekim insan bedeni ile evren arasında kurulan temsilî ilişkiler İbn Arabî tarafından sistemleştirilen “kevn-i câmi‘” ve “halife” kavramlarının temel öncüllerine işaret etmektedir. Buradan hareketle insanın bireysel bir varlık değil aynı zamanda Levh-i Mahfuzun muhtasarı olarak evrensel bilgiye ulaşma potansiyeline sahip bir özne olduğu vurgulanmaktadır. Sonuç olarak bu makale İhvân’ın insan-nefs-âlem ilişkisi hakkındaki düşüncelerini sistematik bir şekilde ele almayı ve bu düşünceyi merkeze alarak İslam düşünce geleneğinde insanın bilgiye ulaşma noktasında sahip olduğu önemi felsefî olarak temellendirmekte ve tasavvuftaki açılımlarına muhtasar bir şekilde işaret etmeyi amaçlamaktadır.
İslam Felsefesi İhvân-ı Safâ Resâilü İhvâni’s-Safâ Âlem Küçük Âlem İnsan
Makale yazım sürecindeki katkılarından dolayı kıymetli hocam Prof. Dr. Veysel KAYA'ya teşekkür ederim.
| Birincil Dil | Türkçe | 
|---|---|
| Konular | İslam Felsefesi | 
| Bölüm | Araştırma Makaleleri | 
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 28 Haziran 2025 | 
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 | 
| Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2024 | 
| Kabul Tarihi | 29 Nisan 2025 | 
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 13 | 
  
Bu eser  Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.