Roma hukukunda haksız fiil ve suç ilişkisi, özel hukuk ve kamu hukukunun iç içe geçtiği özel bir yapıya işaret eder. Roma hukukunda suçlar, kamu suçlarını ifade eden crimina /delicta publica ve özel hukuka ilişkin haksız fiilleri karşılayan delicta privata olarak iki farklı rejime tabi olmuşlardır. Delicta privata bakımından, suç karşılığı öngörülen ceza hem failin cezalandırılmasına hem de zarar gören kişinin zararının giderilmesine yönelmiştir. Zamanla haksız fiil-suç ilişkisinin netleşmesi, haksız fiiller bakımından tazminatın cezalandırıcı fonksiyonunu kaybetmesine neden olmuş; haksız fiiller sonucu öngörülen tazminat sadece zarar görenin malvarlığında status quo ante sağlama amacına odaklanmıştır. Öte yandan çağımız hukuki paradigması Roma hukukuna dönüşe işaret etmektedir. Bugün Kıt’a Avrupası hukukunda “özel hukuk cezası” kurumunun, özellikle rekabet hukuku ya da fikri ve sınai mülkiyet hukuku bakımından kabul edilmeye başlandığı görülmektedir. Özel hukuk cezalarının hukuki niteliğinin anlaşılması ise, haksız fiil ve suç kavramlarının tarihsel bir değerlendirmeye tabi tutulmasını gerektirmektedir. Gelecekte Kıt’a Avrupası hukuku bakımından daha da yaygınlaşacağı öngörülen özel hukuk cezaları, Roma hukukunun hukuk ve ekonomi öğretisini ne denli içselleştirdiğinin bir kanıtıdır.
Tort-crime relationship in Roman law refers to a special structure in which private and public law are entangled. Crimes in Roman law were subjected to two different regimes: As crimina/delicta publica that suggested public crimes and as delicta privata that corresponded to torts in private law. The punishment as a response of a private delict aimed both for the punishment of the offender and for the compensation of the loss of the injured party. As tort-crime relationship became clearer with time, compensation in tort law lost its punitive function and started to focus to provide status quo ante in the wealth of the sufferer. Nevertheless the contemporary legal paradigm indicates a return to Roman law. Today, it is seen that the concept of “punitive damages” started to be adopted by Continental European Law, especially in terms of competition law and intellectual and industrial property law. Understanding the legal characteristics of the punitive damages, requires a historical analysis of the tort-crime relationship. Punitive damages that are predicted to be applicable in wider areas in the future in Continental European Law, are a living prof that Roman law has internalized the doctrine of law and economics.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2019 |
Kabul Tarihi | 7 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 69 Sayı: 2 |