Öz
Salgınlar tarihin her döneminde insanlığın baş etmek durumunda kaldığı ölümcül
felaketlerdendir. 2019 yılında insanlığın gündemine giren Covid-19 salgını da gerek insan
sağlığı üzerindeki etkisi gerekse toplumların alışılmış yaşam biçimlerini dönüştürmesi
bakımından tarihin önemli kırılma anlarından biri olmuştur. Salgının insan sağlığı ve toplum
yaşamı üzerindeki yıkıcı etkilerinin en aza indirilmesi için ilgili otoritelerce (siyasi karar alıcılar ve
sağlık otoriteleri) belirli tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerden biri de Covid-19 etkeninin bulaşma
riskini azaltacak olan fiziksel mesafedir. Bir zorunluluk neticesinde insan hayatına giren fiziksel
mesafenin, insan zihnindeki mesafe algısını değiştirip değiştirmeyeceği ve diğer insanlarla
fiziksel bir mesafe koyma pratiğinin fiziksel olmaktan çıkıp zihni, duygusal ya da psikolojik bir
mesafeye (diğer bir ifadeyle toplumsal mesafeye) dönüşüp dönüşmeyeceği üzerinde durulması
gereken bir konudur. Buradan hareketle çalışmanın temel amacı, otoritelerce zorunlu hale
getirilmiş fiziksel mesafe koyma pratiğinin kişilerin mesafe algısındaki etkilerinin izini sürmektir.
Bu doğrultuda kişilerin fiziksel mesafe tedbirlerine karşı tutumları, bu tedbirlerin günlük yaşam
pratikleri ve toplumsal ilişkiler üzerindeki etkilerine ilişkin kanaatleri ve diğer insanlarla aralarına
fiziksel olmayan bir mesafe koyma tavırları incelenmiştir. Bu inceleme gerçekleştirilirken fiziksel
mesafe temel boyutu ile bireysel farkındalık tutumu, yasal tedbirler tutumu ve toplumsal etki
algısı alt boyutları üzerinde durulmuştur. Erzurum ili Yakutiye ilçesinde görev yapan ya da
ikamet etmekte olan kamu sektörü çalışanları, özel sektör çalışanları ve çalışmayan yetişkin
bireyler araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda fiziksel mesafe tutumunun
toplumsal mesafe tutumu üzerinde anlamlı etkisinin olduğu saptanmıştır.