Today, discussing urban regeneration issue frequently, different arguments are developed on
migration phenomenon and its social impacts; this directs us to studies which helps to
understand processes of slummization and existence in urban area. While doing this, it is
obvious that studies which bring different disciplines together enriches the issue more. As
multidimensional content of the issue paves the way for different approaches, considering
each approach - especially former experiences in Turkish cinema, doing such an examination
through films as a paper trail presents us new point of views.
From this point of view, it is the focus of the study to try to link the urban planning area by
making evaluations on the visual contents of the urban elements such as migration and slums
to the cinema. Such an effort is important for cinema that is both a form of representation
and an effective art form in achieving a visual quality of many of the theoretical meanings.
Along with the literature review, the study is based on the inferences which is attained
through characteristics such as migration characteristics, housing types, profession groups,
cultural structures etc. of selected movies those narrates different processes of migration.
Doing so the study, which focuses especially on social and spatial problems migration faces,
examines the process from 1960s to today although the issue dates further back. The changing social and spatial characteristics of Istanbul, an important destination for immigration, have been tried to be evaluated through the selection of films that best reflect these characteristics on the scene. Istanbul has created the starting point of such an evaluation with the reason of its different position in the urbanization practice of Turkey, especially in terms of the migration processes and on the basis of this being the subject matter of the films.
Kentsel dönüşümün sıklıkla tartışıldığı günümüzde yarattığı toplumsal ve sosyal etkilerle
üzerinde farklı argümanlar geliştirilen göç olgusu, bizleri gecekondulaşmayı ve kentsel
mekanda var olma süreçlerini anlamamızı sağlayacak araştırmalara yöneltmektedir. Bunu
yaparken farklı disiplinleri bir araya getiren çalışmaların konuyu daha da zenginleştirmekte
olduğu açıktır. Konunun çok boyutlu içeriği farklı ele alışların önünü açmakta olup, her biri
özellikle de Türk sinemasının geçmiş deneyimleri göz önünde bulundurulduğunda, birer belge
niteliği taşıyan filmler üzerinden böyle bir irdelemeyi yapmak bize yeni olanaklar sunmaktadır.
Bu noktadan hareketle, paylaşılan çalışma, göç ve gecekondu gibi kentsel unsurların sinemaya
yansıyan görsel içerikleri ile kent planlama alanı arasında bağ kurma yolunu benimsemiştir.
Böyle bir çaba gerek sinemanın bir temsil biçimi olması, gerekse de teorik anlamdaki pek çok
konunun görsel bir niteliğe kavuşmasında etkili bir sanat dalı olması bakımından önemlidir.
Çalışma literatür çalışmasının yanı sıra göçün farklı süreçlerini anlatan seçilmiş Türk filmleri
üzerinden göç özellikleri, konut türleri, meslek grupları, kültürel yapılar vb. özellikler üzerinden
elde edilen çıkarımlara temellendirilmiştir. Göç açısından önemli bir varış noktası olan İstanbul
kentinin değişen sosyal ve mekânsal özellikleri, bu özellikleri perdeye en iyi yansıtmış olan
filmler arasından yapılmış seçimler üzerinden değerlendirmeye çalışılmıştır. İstanbul’un Türkiye
kentleşme pratiği içerisinde özellikle göç süreçleri açısından var olan farklı konumu ve bu
temelde filmlere konu olma özelliği nedeni ile böyle bir değerlendirmenin çıkış noktasını
oluşturmuştur.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 11 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 2 Sayı: 2 |