Çalışma
hayatında karşılaşılan uyuşmazlıkların çözümünde tanık delili büyük bir yere
sahip olup, çalışma düzenine yönelik yazılı olmayan kuralların ispatında,
tarafların davranışlarının tespitinde uygulamada başvurulan temel delil
tanıktır. Yine çalışma düzenine ve ilişkisine yönelik belge ve kayıtların
işverenin kontrolünde olduğu, işçi tarafından belge ve kayıtlara erişilebilmesinin
çoğu zaman mümkün olmadığı gözetildiğinde işçinin başvurduğu en önemli delil de
tanık beyanlarıdır. Her ne kadar tanık delili, takdiri delil olsa da iş
yargılaması açısından işçinin birçok vakıanın varlığının ispatı açısından önem
arz etmektedir. Ancak bazı hallerde işçinin dinletmek istediği tanıkların
beyanlarına ulaşması ve davasında ileri sürdüğü veya süreceği vakıaları
ispatlamasına yönelik bu beyanlara ulaşabilme açısından zorluk yaşaması söz konusu
olabilmektedir. Yargılama hukukumuzda delil tespiti ile tanık dinletilmesi
düzenlenmiş olup, yargılamada henüz tanıkların dinletilmesi aşamasında gelmeden
önce ve yargılamaya başlamadan önce delil tespiti ile tanık dinletilmesi
düzenlenmiştir. Bu çalışmada delil tespiti kurumunu iş yargılaması açısından
değerlendirerek, gerek dava açılmadan önce gerekse de dava açıldıktan sonra
delil tespiti ile tanık dinletilmesi talebi işçi açısından
değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
The Journal is committed to upholding the highest standarts of publication ethics and takes all possible measures against any publication malpratices. Submitting researches by all authors mean that they assured their manuscripts are original and attest that the submitted papers represent their contributions and have not been copied or plagiarized in whole or in part from other works. All submissions will be checked by iThenticate before being sent to reviewers according to the Journal's Zero Tolerance on the Plagiarism Policy