Eğitim ve öğretim ortamlarında öğrencilerin genellikle
zihinsel gelişimine önem verilmekte, duygusal yönden de gelişmeleri gerektiği
ihmal edilmektedir. Oysaki sosyal bir
varlık olan insan için duygusal gelişim çevresiyle sağlıklı bir iletişim
kurabilmesi noktasında önemli bir yere sahiptir. Bu durum bilgiye ulaşmanın çok
kolay hale geldiği, teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde bilişsel
yeterliliğin yanında duygusal yeterliliğin önemini ön plana çıkarmıştır. Bu
duygusal yeterliliklerden biri de empatidir. Öğretmenlerin kişilerarası
ilişkileri, empatik düşünme becerisinin gelişmiş olması öğrenciyle ilgili
iletişimi daha sağlıklı hale getirecek ve dolaylı olarak bu durum öğrenme ve
öğretme sürecini de olumlu yönde etkileyecektir.
Bu çalışmada Almanca öğretmen adaylarının empatik eğilim
düzeyleri araştırılmış Araştırmada betimsel araştırma modellerinden olan tarama
yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın
evrenini Çukurova Üniversitesi Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalında 2016-2017
yılında öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Veri toplama aracı
olarak Dökmen’in 1988 yılında geliştirdiği “Empati Eğilim Ölçeği”
kullanılmıştır. Bu çalışmada adayların empatik eğilim düzeyleri orta düzeyde
çıkmıştır. Çalışma sonunda Almanca öğretmen adaylarının empatik düşünme
becerilerini geliştirmek için öneriler sunulmuştur.
Almanca öğretmen adayları empatik eğilim sınıf içi iletişim.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 18 Kasım 2017 |
Kabul Tarihi | 3 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 8 Sayı: 1/1 |