Çeviri etkinliği, biçem, sözdizimi ve anlam parçacıklarından meydana gelmiş kaynak metni, anılan unsurların hedef dildeki eşdeğerleriyle yeniden oluşturmak olarak tanımlanabilir. Çeviri etkinliği basitçe bu şekilde tanımlansa da çeviriyi güçleştiren birçok unsur bulunmaktadır. Bunların başında da özolgular sayılabilir. Zira özolgular çevrilemez sözcük ya da sözcük grupları anlamına gelir. Özolguların çevrilemez olmasının temel nedeni bu sözcük ya da kavramların sadece bir kültürde bulunmasıdır. Çevirmenler, en başta karşılarına çıkan özolguları tespit etmekle yükümlüdürler. Ancak ondan sonra özolguların çevirisinde ne tür bir yol izleneceği konusunda kafa yorabilir ve çözümler ortaya koyabilirler. Kültüre has birimler olarak özolgulara en fazla rastlanan metinlerden biri masallardır. Türk masalları birçok farklı kültürden esintiler taşısalar da, Türk kültürünün en güzel taşıyıcılarından biri olarak kabul edilirler. Masallarda Türk kültürüne özgü günlük yaşam, inanışlar, birey toplum ilişkisi, örf ve adetler gibi pek çok alana ait kültürel unsurları gözlemlemek mümkündür. Masalların Türk kültüründeki yeri dikkate alınarak çalışmamızda Oğuz Tansel’e ait Al’lı ile Fırfırı adlı masallar kitabının Rusçaya çevirisi incelendi. Eserde geçen özolguların çevirmen tarafından hangi yöntemler izlenerek aktarıldığı araştırıldı. Özolguların sınıflandırılması konusunda Batı’da da sıkça başvurulan S.İ. Vlahov ve S.P. Florin’in [Çeviride Çevrilemeyen] (Neperevodimoye v perevode) adlı çalışmasından yararlanıldı. Karşılaştırmalı bir yöntem izlediğimiz çalışmamız sonucunda özolguların çevrisinde en çok yaklaşık anlam çevirisinin uygulandığını tespit ettik. Bununla birlikte diğer yöntemlerden de örnekler incelenmiştir.
Translation activity can be defined as reconstructing the source text consisting of snippets of style, syntax and meaning with the equivalents of these elements in the target language. Although translation activity is simply defined in this way, there are many factors that make translation difficult. Among these factors, “realia” leads. Because realia means untranslatable words or phrases. The main reason why “realia” cannot be translated is that these words or concepts only exist in one culture. Primarily, translators are obliged to identify realia that they encounter. Only then they can ponder what kind of path to follow in the translation of realia and come up with solutions. One of the most common texts in which encountered realia as cultural units are fairy tales. Even though they have influences from many different cultures in the historical process, Turkish tales are among the most beautiful carriers of Turkish culture. In the tales, it is possible to observe cultural elements belonging to many areas such as daily life, beliefs, individual-society relationship, customs and traditions special to Turkish culture. In this respect, in our study, the Russian translation of the book of fairy tales named Al'lı ile Fırfırı by Oğuz Tansel was examined. The methods used by the translator to translate the realia in the work were investigated. In the classification of realia, S.İ. Vlahov and S.P. Florin's work titled Untranslatable in Translation (Neperevodimoye v perevode) was used. As a result of our study, in which we followed a comparative method, we determined that approximate translation of meaning is mostly applied in the translation of realias. However, samples from other methods were also examined.
realia fairy tale translation linguistics of culture equilvalence
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 29 |