Taşıyıcının sorumluluğu bakımından TTK m. 876’da yer alan en yüksek
özen (“utmost care”, “größte Sorgfalt”) kuralı, 1960’ların ikinci yarısından
itibaren Alman Federal Mahkemesi’nin (Bundesgerichtshof - BGH) CMR m. 17
II’deki kaçınılamaz ve önlenemez olay ile Alman Karayolları Trafik Kanunu
(Straßenverkehrsgesetz - StVG) (mülga) § 7 II’deki önlenemez olay
(“Unabwendbares Ereignis”) arasında bağlantı kurmasına dayanmaktadır.
Alman Federal Mahkemesi’yle birlikte Avusturya Yüksek Mahkemesi (Oberste
Gerichtshof - OGH) de CMR m. 17 II açısından taşıyıcının en yüksek özen
yükümlülüğünü kabul etmiş ve bu yüksek mahkeme içtihatları sonrasında, İngiliz
içtihat hukukunu da etkilemiştir. Yüksek mahkeme kararıyla oluşan içtihat
birikimi 1998 Alman Taşıma Hukuku Reformu ile kanunlaştırılmıştır. Türk hukukunda
ise, HGB § 426’da yer alan en yüksek özen kuralı TTK m. 876’ya aynen
aktarılmıştır.
En yüksek özenin esas aldığı ideal taşıyıcının, çok basiretli ve tedbirli bir
taşıyıcıdan beklenen, uygulanabilir ve akla uygun -atipik olup olmadığına bakılmaksızın-
bütün tedbirleri alması gerekmektedir. Taşıyıcının özen yükümlülüğünü
yerine getirmesi için göstermesi gereken çabanın sınırı, alınacak tedbirlerin
ve hareket tarzının, ilk görünüş itibariyle tamamen katlanılmaz, saçma ve
dolayısıyla, beklenemez olduğu durumlara kadar uzanır. Bu itibarla, TTK m.
876’nın aradığı objektif özen, basiretli ve tedbirli taşıyıcıdan beklenen makul
özenin üzerindedir.
The rule of utmost care (“en yüksek özen”, “größte Sorgfalt”) in Turkish
Commercial Code (TCC) art. 876 in respect of the road carrier’s responsibility
is based on the connection that the Federal Court of Justice of Germany
(Bundesgerichtshof - BGH) made between the unpreventable and unavoidable
event in CMR art. 17 II and the unavoidable event (“Unabwendbares Ereignis”)
in the German Road Traffic Act (Straßenverkehrsgesetz - StVG) former § 7 II
since the second half of the 1960s. Along with the Federal Court of Justice, the
Austrian Supreme Court of Justice (Oberste Gerichtshof - OGH) also accepted
the carrier’s duty of utmost care with regards to CMR art. 17 II, and later on,
this judicial jurisprudence also affected the English case law.
The accumulation of judicial jurisprudence created by high court was
enacted by the reform of German transport law of 1998. In Turkish law, the rule
of utmost care in HGB § 426 is kept intact in article 876 of TCC. The ideal
carrier, on which the rule of utmost care is based, is required to take all
applicable and reasonable measures expected from a very careful and prudent
carrier - regardless of whether they are atypical or not. The limit of the effort
that the carrier is required to make in order to fulfill its duty of utmost care
extends to the situations, in which the measures and course of action to be taken
are completely unbearable, absurd and therefore unexpected in the first
instance. In this respect, the objective care that
Utmost Care Road Carrier Unavoidable Event Objective Care Culpa
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 3 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts