Ülkemizde vergi gelirleri toplamının önemli payını dolaylı vergiler
oluşturmaktadır. Dolaylı vergilerin içinde katma değer vergisinin payı ise,
oldukça büyüktür. Katma değer vergisi, mükellefin veya ödeyenin kişisel ve
ekonomik özelliklerini dikkate almayan, düz ve aynı zamanda yüksek oranlı
ekonomik işlem vergisi olarak, üretimden ya da ithalden tüketime kadar her
aşamayı vergilendiren; yansıma özelliği ile vergi yükünün tüketicide toplandığı; âdil olmadığı düşünülen bir vergi türüdür. Katma Değer Vergisinin
olumlu sayılan özelliği ise, ismini aldığı katma değeri vergilendirmesidir.
Katma değer kavramı, üretimden veya ithalden tüketime kadar olan her
aşamada, bir mal veya hizmetin alış bedeli ile satış bedeli arasındaki olumlu
fark olarak tanımlanır. Her hangi bir aşamada, yansıtılan ve vergiye tâbi
tutulacak olan katma değerin hesaplanabilmesi için, o safhada yapılan satışlar nedeniyle tahsil edilen vergiden önceki safhalarda ödenmiş olan vergiler
düşülür. İşte, katma değer vergisinin en büyük özelliği olan her safha için
önceki safhalarda ödenmiş verginin düşülmesine, indirim sistemi denilmektedir. Bu özelliği ile, katma değer vergisinde mükerrer vergilendirme yoktur
ve vergi yükünün en son safhada ve bilhassa tüketici üzerinde kalması ve
yerleşmesi esastır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt 16 Özel Sayı |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts