Âşık tarzı şiir geleneğinde yaşama ve insana dair unsurlar yoğun bir biçimde görülmektedir. Bu unsurlardan biri de “yas”tır. Yas; sevilen bir kişinin ya da yakının kaybedilmesi, bir ilişkinin sona ermesi, bir işin kaybedilmesi, ciddi bir hastalığa yakalanılması, telafisi mümkün olmayan bir kayıp yaşanılması gibi yaşam olaylarına bağlı olarak ortaya çıkan bir ayrılık sonucunu ifade eder. Bu durum genellikle kaybedilen bir şeyin değerine, kaybın türüne ve bireyin bu kayba olan bağlılığına bağlı olarak çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bir doğal afetin getirdiği travma ve kayıpların ardından ortaya çıkan ve duygusal tepkileri kapsayan “doğal afet yası”, afetin etkilediği ve toplulukların yaşadığı duygusal bir süreçtir. Elisabeth Kübler-Ross'un beş evresi, ölümle yüzleşen bireylerin genellikle geçtiği evreleri tanımlar. Ancak afetler gibi toplumsal çalkantılar da benzer duygusal tepkileri tetikleyebilir. Âşık tarzı şiir geleneğinde bu konuda benzer bir düşünce ve ifade zenginliği görmek mümkündür. Bu çalışmada Kübler-Ross’un ölümcül hastaların ve ailelerin ölümle başa çıkma süreçlerini, tepkilerini açıklamak için geliştirdiği “Yas’ın Beş Aşaması” şeklinde nitelendirdiği çalışması, Âşık Talibî Coşkun’un deprem konulu şiirlerine uygulanarak irdelenmiştir. Bu bağlamda Âşık Talibî Coşkun’un deprem konulu şiirlerinde yasın beş aşaması; inkâr ve yalnızlaşma, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme evreleri ortaya çıkmaktadır. Bu aşamalar Âşık Talibî Coşkun’un şiirlerinde onun ölüme karşı tutumunu yansıtmaktadır.
Âşık tarzı şiir geleneğinde yaşama ve insana dair unsurlar yoğun bir biçimde görülmektedir. Bu unsurlardan biri de “yas”tır. Yas; sevilen bir kişinin ya da yakının kaybedilmesi, bir ilişkinin sona ermesi, bir işin kaybedilmesi, ciddi bir hastalığa yakalanılması, telafisi mümkün olmayan bir kayıp yaşanılması gibi yaşam olaylarına bağlı olarak ortaya çıkan bir ayrılık sonucunu ifade eder. Bu durum genellikle kaybedilen bir şeyin değerine, kaybın türüne ve bireyin bu kayba olan bağlılığına bağlı olarak çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Bir doğal afetin getirdiği travma ve kayıpların ardından ortaya çıkan ve duygusal tepkileri kapsayan “doğal afet yası”, afetin etkilediği ve toplulukların yaşadığı duygusal bir süreçtir. Elisabeth Kübler-Ross'un beş evresi, ölümle yüzleşen bireylerin genellikle geçtiği evreleri tanımlar. Ancak afetler gibi toplumsal çalkantılar da benzer duygusal tepkileri tetikleyebilir. Âşık tarzı şiir geleneğinde bu konuda benzer bir düşünce ve ifade zenginliği görmek mümkündür. Bu çalışmada Kübler-Ross’un ölümcül hastaların ve ailelerin ölümle başa çıkma süreçlerini, tepkilerini açıklamak için geliştirdiği “Yas’ın Beş Aşaması” şeklinde nitelendirdiği çalışması, Âşık Talibî Coşkun’un deprem konulu şiirlerine uygulanarak irdelenmiştir. Bu bağlamda Âşık Talibî Coşkun’un deprem konulu şiirlerinde yasın beş aşaması; inkâr ve yalnızlaşma, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme evreleri ortaya çıkmaktadır. Bu aşamalar Âşık Talibî Coşkun’un şiirlerinde onun ölüme karşı tutumunu yansıtmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Dışındaki Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 31 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.