Yazı sistemleri, kültürel kimliği şekillendiren ve tarihsel hafızayı taşıyan temel bileşenlerden biridir. Tipografi, yalnızca bir yazı düzenleme biçimi değil, aynı zamanda bir toplumun sanatsal mirasını, politik dönüşümlerini ve modernleşme sürecini yansıtan görsel bir unsurdur. Bu çalışma, farklı kültürel bağlamlarda yazının dönüşümünü ele alarak Osmanlı hat sanatından modern Türk tipografisine, Çin kaligrafisinden dijital Çin yazı sistemine, Japon yazı sistemlerinden Latinleşme sürecine ve Kiril alfabesinin post-Sovyet tipografisine uzanan bir karşılaştırmalı analiz sunmaktadır.
Osmanlı hat sanatı Harf Devrimi ile modern tipografiye dönüşürken, Çin kaligrafisi sadeleşmiş ve dijitalleşmeyle yeniden biçimlenmiştir. Japonya, geleneksel ve Latin yazı sistemlerini bir arada kullanarak hibrit bir tipografi anlayışı geliştirirken, Kiril alfabesi Sovyetler Birliği döneminde standartlaştırılmış, post-Sovyet dönemde ise geleneksel kaligrafiyle yeniden yorumlanmıştır.
Bu çalışmanın temel amacı, tipografinin sadece bir yazı düzenleme biçimi olmadığını, aynı zamanda kültürel hafızanın ve kimlik inşasının görsel bir aracı olarak işlev gördüğünü göstermektir. Yazı sistemleri, toplumların estetik ve işlevsel kaygılarıyla sürekli olarak yeniden şekillenirken, grafik tasarım ve dijitalleşme süreçleri, bu dönüşümün sürdürülebilirliğini sağlayan en önemli faktörlerden biri haline gelmiştir. Bu bağlamda, ele alınan dört örnek üzerinden yapılan karşılaştırmalı analiz, yazının tarihsel süreç içerisindeki değişimini anlamak ve gelecekteki tipografik eğilimleri öngörmek açısından değerli bir perspektif sunmaktadır.
Tipografi Kültürel Kimlik Yazı Sistemleri Modernizasyon Dijitalleşme Görsel Miras
Writing systems are fundamental components that shape cultural identity and preserve historical memory. Typography is not merely a method of arranging letters; it is also a visual element reflecting a society’s artistic heritage, political transformations, and modernization process. This study examines the transformation of writing in different cultural contexts, providing a comparative analysis that spans from Ottoman calligraphy to modern Turkish typography, from Chinese calligraphy to the digital Chinese writing system, from Japanese writing systems to the Latinization process, and from the Cyrillic alphabet to post-Soviet typography.
While Ottoman calligraphy transitioned into modern typography with the Alphabet Reform, Chinese calligraphy was simplified and reshaped through digitalization. Japan developed a hybrid typographic approach by integrating both traditional and Latin writing systems, whereas the Cyrillic alphabet was standardized during the Soviet era and later reinterpreted with traditional calligraphy in the post-Soviet period.
The primary aim of this study is to demonstrate that typography is not merely a method of arranging letters but also a visual tool for preserving cultural memory and constructing identity. Writing systems are constantly reshaped by societies' aesthetic and functional concerns, while graphic design and digitalization have become key factors in sustaining this transformation. Through the comparative analysis of these four cases, this study provides valuable insight into the historical evolution of writing and offers perspectives on future typographic trends.
Typography Cultural Identity Writing Systems Modernization Digitalization Visual Heritage
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Basılı Kültür, İletişim Kuramları |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 28 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 32 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.