Ernst
Jünger’in eserlerinde ‚sahipsiz ülke ‘motifi baştan itibaren çok önemli bir rol
oynar. Birinci Dünya Savaşı’nda kemikleşmiş cepheler arasında uğrunda savaş
verilen mekan mı, tropik bölgelerin hayali mi, uyuşturucu etkisiyle her türlü
normalliğin çiğnenmesi/aşılması mı, yoksa „Waldgang” eserindeki burjuva yaşamından
kaçma kararı mı, fark etmez, sahipsiz ülke her durumda güvenliğin yokluğu ve
özgür girişim zorunluğundan dolayı hep çekicidir. Fakat „Terra nullius“ [sahipsiz
ülke] motifi gizli kaçış noktasını, ölüme, yani esas sahipsiz ülkeye, bir ses
kazandırabilecek yazma düşüncesinde bulur.
Ütopya sahipsiz ülke „Terra nullius“ Günlük yaşamdan kaçış yazmak
In Ernst Jüngers Werk spielt der Topos des Niemandslandes
von Anfang an eine außerordentliche Rolle. Gleich ob es sich um den umkämpften
Raum zwischen den erstarrten Fronten des ersten Weltkrieges, die Imagination
tropischer Zonen, die Überschreitung jeder Normalität im Drogenrausch oder den
Entschluß zur Desertation aus dem bürgerlichen Alltag im „Waldgang“ handelt -,
stets fasziniert das Niemandsland durch die Abwesenheit von Sicherheit und die
Nötigung zu freier Aktion. Seinen geheimen Fluchtpunkt findet der Topos der
„Terra nullius“ aber in der Idee eines Schreibens, das dem Tod, dem
eigentlichen Niemandsland, eine Stimme geben könnte.
Utopie Niemandsland „Terra nullius“ Dessertation aus dem Alltag Schreiben
Birincil Dil | Almanca |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 2 |
www.gerder.org.tr/diyalog