Sultan Abdülaziz’in hükümdarlığının son yıllarında sık sık sadrazam ile vükela değişikliği yaşandı ve Balkanlarda isyanlar görüldü. Tanzimat hareketinin gereği olan reformların devam ettirilmemesi Yeni Osmanlı muhalefetini doğurdu, kendisinin yerine alternatifler aranmasına yol açtı. Hem Abdülaziz’e karşı şahsi hınçları hem de devletin içinde bulunduğu kötü vaziyetin ortadan kaldırılmasını Abdülaziz’i devirmekte gören Erkân-ı Erbaa adlı dörtlü komite teşekkül etti. Karakter yapıları itibari ile birbirine benzemeyen ancak Abdülaziz’i devirme emelinde birleşen bu zevat, iktidar değişim aracı olarak darbeyi yeniden gündeme taşıdı. Medrese talebelerinin ayaklanması ile Seraskerliğe Hüseyin Avni Paşa, Meclis-i Vükelâ üyeliğine Midhat Paşa, Sadarete Mehmed Rüşdü Paşa, Şeyhülislamlığa ise Hayrullah Efendi getirildi. Bu durum devlette bürokratik olarak önemli mevkilere kavuşmuş olan Erkân-ı Erbaa’ya darbe emellerine ulaşmak için büyük bir fırsat verdi. Nitekim bu makamlara gelmelerinden on sekiz gün sonra tertipledikleri darbe ile Abdülaziz tahttan indirildi ve yerine Veliaht Murad padişah yapıldı. Erkân-ı Erbaa darbe konusunda hemfikir olsa da devlet yönetimi konusunda farklı düşüncelere sahipti. Bu görüş ayrılığı tahta geçirdikleri V. Murad’ın hastalığı ile birleşince siyasî ve idarî istikrarsızlık meydana geldi. Bu cümleden olarak darbe eyleminin tabiatı gereği, ortaya çıkan iktidar paylaşımı ve idarî düzenin yeniden kurulma meselesi beraberinde siyasî bir kargaşa meydana getirdi. Öte yandan 30 Mayıs 1876 Darbesi’nin bürokratik elit diye nitelendirilen Erkân-ı Erbaa tarafından başarılmış olması yakın dönem siyasi tarihimizde yaşanacak darbe hareketlerine ilham ve cesaret verecek kötü bir geleneği başlattı. Çalışmanın temel referans noktasını Abdülaziz’i deviren Erkân-ı Erbaa’nın kimler olduğu, darbe eylemine neden kalkıştıkları, bu eylemi nasıl gerçekleştirdikleri oluşturmaktadır. Bu bağlamda Erkân-ı Erbaa’nın kendileri ve darbe eylemine kalkışma nedenleri hakkında farklı görüşlere yer verilerek bir sentez geliştirildi. Makale sonucunda elde edilen bulgulara göre, 30 Mayıs 1876 Bürokratik Darbesi’nin Osmanlı Devleti’nde meydana gelen darbeler arasında benzer özellikler taşıdığı tespit edildi.
In the last years of Sultan Abdulaziz's reign, there were frequent changes in grand viziers and ministers, and rebellions were observed in the Balkans. The failure to continue the reforms required by the Tanzimat movement appeared the New Ottoman opposition, which led to the search for alternatives to replace himself. A four-party committee called Erkan-i Erbaa was formed, which saw both the personal resentments against Abdulaziz and the elimination of the state’s bad situation in overthrowing Abdulaziz. Dissimilar in character, but united in the desire to overthrow Abdulaziz, this person brought the coup to the agenda again as a means of power change. With the uprising of the madrasa students, Huseyin Avni Pasha was appointed as seraskier, Midhat Pasha as a member of the council of ministers, Mehmed Rusdu Pasha as the grand vizier, and Hayrullah Efendi as the sheik al-Islam. This situation provided a great opportunity for Erkan-i Erbaa, who had gained bureaucratically important positions in the state, to achieve their coup ambitions. Eighteen days after they came to these authorities, Abdulaziz was dethroned with the coup they organized and Crown Prince Murad was made sultan in his place. Although Erkan-i Erbaa agreed with the coup, they had different opinions on state administration. When this difference of opinion combined with the illness of Murad V, whom they enthroned, political and administrative instability occurred. In this context, the issue of power-sharing and re-establishment of the administrative order, which emerged as a result of the nature of the coup act, brings political turmoil. On the other hand, the success of the 30 May 1876 Coup by Erkan-i Erbaa, who is described as the bureaucratic elite, started a bad tradition that will inspire and encourage the coup movements in our recent political history. The main reference point of the study is who the Erkan-i Erbaa, who overthrew Abdulaziz, was, why they attempted the coup, and how they carried out this action. In this context, a synthesis was developed by referring to different opinions about Erkan-i Erbaa themselves and the reasons for the coup attempt. Conforming to the findings obtained as a result of the article, it was determined that the Bureaucratic Coup of 30 May 1876 had similar characteristics to the coups that took place in the Ottoman State.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2022 |
Kabul Tarihi | 29 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Karamanoglu Mehmetbey University Journal of the Faculty of Letters is lisensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivative 4.0 International License.