Problem Durumu: Ruh sağlığı uzmanları her geçen gün daha fazla oranda farklı kültürel özelliklere sahip olan bireylerle çalışmaktadır. Bu durum ruh sağlığı uzmanlarının çok kültürlülük, sosyal adalet ve hak savunuculuğu gibi güncel bir takım yeterliklere sahip olmalarını zorunlu kılmaktadır. Dezavantajlı gruplar sunulan hizmetlerden ve var olan olanaklardan toplumdaki diğer bireyler kadar yararlanamamaktadır. Hak savunuculuğu eşit oranda hizmetlere erişimi için dezavantajlı gruplar adına mücadele etmektir. Bu rol ve sorumluluk ruh sağlığı uzmanlarının güncel sorumluluklarının başında yer almaktadır. Türkiye’de ruh sağlığı alanında hak savunuculuğu ve sosyal adalet ile ilgili araştırma oldukça sınırlıdır. Temel bir sorumluluk ve rol olarak tanımlanan hak savunuculuğu sosyal adalet tutumu ile doğrudan ilişkilidir. Bu bağlamda Türkiye’deki ruh sağlığı uzmanlarının sosyal adalet tutumlarının irdelenmesi önemli görülmektedir.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı Türkiye’deki ruh sağlığı uzmanlarının sosyal adalet tutumlarının incelenmesidir. Çok kültürlü psikolojik danışma yaklaşımının tarihsel sürecinde bazı uzmanlar çok kültürlülük konusunda duyarlılığa sahipken, bazı uzmanların çeşitlilik konularına mesafeli oldukları ve hatta çalışmalarında bu konulara yer vermedikleri görülmüştür. Ruh sağlığı uzmanının farkındalığı çok kültürlü psikolojik danışma yeterliliklerinin temelini oluşturmaktadır. Farklı kültürel özelliklere sahip bireylere ruh sağlığı hizmeti sunacak ruh sağlığı uzmanlarının kendi tutum, davranış ve değerlerinin farkında olması ön koşuldur. Bu bağlamda bu araştırmada ruh sağlığı uzmanlarının sosyal adalet tutumları kişisel değişkenler olarak ele alınan adil dünya inancı, açık görüşlülük, sosyal baskınlık yönelimi ve ahlâkî kimlik bağlamında incelenmiştir.
Araştırmanın Yöntemi: Araştırmaya Türkiye genelinden 232 ruh sağlığı (149 psikolojik danışman ve 83 psikolog) uzmanı katılmıştır. Katılımcı psikiyatrist sayısının az olması nedeniyle (n = 24), psikiyatristlerin verileri analizlere dahil edilmemiştir. Araştırmaya katılan ruh sağlığı uzmanlarının % 72.4’ü kadın, % 27.6’sı erkektir. Araştırma çevrimiçi olarak sosyal medya ve derneklerin iletişim grupları aracılığıyla yürütülmüştür. Araştırmanın verisi Sosyal Adalet Ölçeği, Açık Görüşlülük Ölçeği, Sosyal Baskınlık Yönelimi Ölçeği, Adil Dünya İnancı Ölçeği ve Ahlâkî Kimlik Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmada küme analizi kullanılmıştır.
Araştırmanın Bulguları: Küme analizi sonucunda üç temel kategori ortaya çıkmıştır. Sosyal baskınlık yönelimi, adil dünya inancı puanı düşük, ahlâkî kimlik ve açık
Dilek Yelda KAGNICI – Serkan DENIZLI
Eurasian Journal of Educational Research 75 (2018) 19-36
35
görüşlülük puanı yüksek olan ruh sağlığı uzmanları “duyarlı”; sosyal baskınlık yönelimi ve adil dünya inancı puanı yüksek, ahlâkî kimlik ve açık görüşlülük puanı düşük olan ruh sağlığı uzmanları “katı”; sosyal baskınlık yönelimi, adil dünya inancı, ahlâkî kimlik ve açık görüşlülük puanı düşük olan ruh sağlı uzmanları ise “ilgisiz” olarak tanımlanmıştır. ANOVA sonuçlarına göre sosyal adalet alt ölçeğinde bu üç kategori arasında istatistik açıdan anlamlı farklılıklar bulunmuştur (F (2,229) = 18.19, p < .01). “Duyarlı” ruh sağlığı uzmanlarının sosyal adalet tutum puanlarının diğer ruh sağlığı uzmanlarından yüksek olduğu görülmüştür. Benzer şekilde algılanan davranışsal kontrol alt ölçeğinde de bu üç kategori arasında istatistik açıdan anlamlı farklılıklar bulunmuştur (F (2, 229) = 27.17, p < .01). “Duyarlı” ruh sağlığı uzmanlarının algılanan davranışsal kontrol alt ölçeği puanlarının diğer ruh sağlığı uzmanlarından yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Davranışsal niyet alt ölçeğinde de bu üç kategori arasında istatistik açıdan anlamlı farklılıklar bulunmuştur (F (2, 229) = 16.47, p < .01). “Duyarlı” ruh sağlığı uzmanlarının niyet alt ölçeği puanlarının diğer ruh sağlığı uzmanlarından yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öznel normlar alt ölçeğinde ise anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Araştırmanın Sonuçları ve Önerileri: Araştırmanın bulgularına göre “duyarlı” olan ruh sağlığı uzmanlarının sosyal adalet tutum puanları “katı” ve “ilgisiz” ruh sağlığı uzmanlarından daha yüksek bulunmuştur. Sonuçlar incelendiğinde Türkiye’deki ruh sağlığı uzmanlarının bir kısmının kültürel konularda “katı” bir kısmının ise “ilgisiz” olduğu görülmüştür. Katı olarak nitelendiren grubun sosyal baskınlık yöneliminin ve adil dünya inancının yüksek olması, yani toplumda yaşayan bazı grupların diğerlerinden daha üstün olduğunu ve herkesin hak ettiği şekilde yaşadığını düşünmeleri oldukça düşündürücüdür. Bu grubun aynı zamanda açık görüşlülük ve ahlâkî kimlik puanları da düşük çıkmıştır. Tüm bu bulgular birlikte değerlendirildiğinde toplumdaki tüm gruplara ruh sağlığı hizmeti sunma görevi üstlenmiş olan bir grup ruh sağlığı uzmanının bazı kültürel grupları daha üstün görebileceği; dezavantajlı grupların karşılaştıkları ayrımcı tutumları bir şekilde hak ettiklerini düşünebileceği; farklılıklar karşısında açık görüşlü olamayabileceği ve ahlâkî açıdan olması beklenen düzeyde gelişemediği gibi bir olasılık ortaya çıkmaktadır. Yine bulgular incelendiğinde bir grup ruh sağlığı uzmanının ise “ilgisiz” olduğu görülmüştür. Her iki grubun da dezavantajlı gruplarla çalışma konusunda yetersiz kalma olasılıklarının oldukça yüksek olduğu açıktır.
Toplumdaki tüm bireylerin etkili bir şekilde ruh sağlığı hizmetlerinden faydalanmaları gerekmektedir. Bunun içinde ruh sağlığı hizmeti sunan uzmanların farklılık konusunda duyarlı, bilgili ve farklılıklara sahip bireylerle çalışabilecek yeterliğe sahip olması gerekmektedir. Bu konuda ruh sağlığı eğitimcilerine ciddi sorumluluklar düşmektedir. Özellikle gerek psikoloji gerekse psikolojik danışma eğitiminde çok kültürlülük ve sosyal adalet konularına yer verilmeli ve ruh sağlığı uzmanları farklı kültürel özelliklere sahip danışanlara ve gruplara ruh sağlığı hizmeti sunabilecek yeterliklerle donatılmalıdır.
Sosyal adalet ruh sağlığı uzmanları adil dünya inancı sosyal baskınlık yönelimi açık görüşlülük ahlâkî kimlik
Purpose: Mental health professionals’ personal values have a critical role in providing efficient services to culturally diverse clients, being social advocates, and promoting social justice. In the present study, mental health professionals in Turkey were assumed to be grouped under three categories: the ones who are sensitive, who are rigid, and who are apathetic based on their Belief in a Just World, moral identity, open-mindedness, and social dominance orientation scores. The study aimed to examine the differences among these three groups of mental health professionals in Turkey in relation to social justice.
Methods: A total of 232 mental health professionals participated in the study. The Social Justice Scale, Moral Identity Scale, Open-Mindedness Scale, Social Dominance Scale, and Belief in a Just World Scale were used to collect data, and cluster analysis was performed to analyze the data. Findings: The results indicated that there were statistically significant differences between three categories regarding social justice scores. Results pointed out that sensitive Turkish mental health professionals were more to prone to social justice than the other groups. Implications for Research and Practice: According to the results, there is a potential risk that there might be cultural groups outside of the boundaries of these mental health professionals’ scope of justice. In order to prevent these risks, some precautions should be taken during mental health professionals’ training. Mental health professionals should be equipped with current competencies to provide service to diverse groups
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 75 |