This article examines Islamic thought in general and theology in particular in terms of the relationship between physics and metaphysics, based on Aristotle’s Physics VIII, and reevaluates Averroes’ (d. 595/1198) criticism of Avicenna (d. 428/1037) and Ashʻarī theology regarding the matter of proof for God’s existence. Averroes claims that the Ashʻarī theology lacks metaphysics, so the ḥudûth evidence (the proof of contingency) contains structural problems. Drawing from Averroes’ analysis, the cosmological arguments revolving around theologians' proof of God's existence from the universe's contingency have developed into a profoundly intricate framework, generating polemics to the extent that even scholars in the field struggle to grasp its intricacies. Expanding on this point, theologians' efforts to establish God's existence often exacerbate rather than alleviate complexities surrounding the relationship between contingency and eternity (physics and metaphysics). On the other hand, Averroes maintains his silence against Avicenna and Avicenians, who seem to have solved the main problems regarding the eternal-temporal dichotomy through metaphysics, and criticizes them for rendering Aristotelian physics inactive in the proof of Necessary Being. Conversely, Averroes remains unconvinced by the theologians' cosmological/physics-based arguments through the proof of contingency. However, when viewed from the perspective of Averroes, the theologians were neither able to solve the problem of the relationship between eternal and temporal with metaphysical propositions nor were they able to correctly apply physical principles in their cosmological arguments. The assertion that theologians could not implement physics accurately also carries the insinuation that they failed to formulate a coherent metaphysical framework. Is Averroes right, and do Avicenna’s and the theologians’ proofs for God’s existence contain structural problems regarding the physics-metaphysics relationship? Is physics still necessary in terms of proof of God’s existence? Or is physics sufficient to prove God’s existence? Is it possible to have a proof for God’s existence without metaphysics? What kind of problems does neglecting physics or metaphysics cause? The study will examine these questions from various perspectives.
Kalam Ash‘ariyya Ḥudûth Possibility the Necessary Being Physics Metaphysics
Bu makale, genelde İslam düşüncesini özelde kelâmı Aristo’nun Fizik VIII’inden yola çıkarak fizik ve metafizik arasındaki ilişki açısından incelemekte ve İbn Rüşd’ün (öl. 595/1198) İbn Sînâ’ya (öl. 428/1037) ve Eşʻarî kelâmına dair eleştirilerini isbât-ı vâcib meselesi minvalinde yeniden değerlendirmektedir. İbn Rüşd, Eşʻarî kelâmcılarının bir metafizik inşa edemediklerini ihsas ettirerek, hudûs delillerinin yapısal problemler içerdiğini iddia etmektedir. İbn Rüşd'ün analizine göre, kelamcıların hudûs delili odaklı kozmolojik argümanları, polemikten bağımsız olamayacak şekilde son derece karmaşık bir yapıya ulaşmış ve bu durum, konunun uzmanları için dahi kavranması zor bir hal almıştır. Somutlaştırmak gerekirse, kelamcıların isbât-ı vâcib delilleri, hadis-ezeli (fizik-metafizik) ilişkisine dair problemleri çözme yerine daha içinden çıkılmaz hale getirme eğilimindedir. Diğer bir yandan ise İbn Rüşd, ezelî-hâdis dikotomisine dair ana problemleri metafizik üzerinden çözen İbn Sînâ ve İbn Sînâcılara karşı sükutunu korurken, isbât-ı vâcib meselesinde filozofların Aristo fiziğini atıl hale getirmelerini tenkit etmektedir. Öte yandan kelâmcıların hudûs delilleri ile kozmolojik/fizik temelli bir argüman sunmuş olmaları, İbn Rüşd’ü tatmin etmemiştir. İbn Rüşd zaviyesinden bakıldığında kelâmcılar, ne -biraz önce bahsedildiği gibi- ezelî-hâdis problemini metafizik önermelerle çözebilmişlerdir ne de kozmolojik argümanlarında fizik prensiplerini doğru bir şekilde uygulayabilmişlerdir. Kelamcıların fiziği doğru bir şekilde icra edememeleri iddiası, insicamlı bir metafizik de inşa edemekleri ithamını da beraberinde getirmektedir. İbn Rüşd haklı mıdır ve İbn Sînâ’nın ve kelâmcıların isbât-ı vâcib delilleri fizik-metafizik ilişkisi açısından yapısal sorunlar içermekte midir? İsbât-ı vâcib açısından fizik hala zorunlu mudur? Ya da isbât-ı vâcib için fizik kendi başına yeterli midir? Metafiziksiz bir isbât-ı vâcib delili mümkün müdür? Fiziği ya da metafiziği ihmal etmek ne gibi sorunlara neden olmaktadır? Makale, bu soruları çeşitli açılardan inceleyecektir.
Makaleyi okup geri dönüşler yapan Zeliha Uluyurt'a ve İbrahim Aksu'ya teşekkür ederim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 52 |