Müslümanlar Medine merkezli İslâm Devleti’nin kurulmasını takip eden süreçte Arap Yarımadası, Irak, İran, Mısır, Fas ve Endülüs gibi geniş coğrafyalarda hükümranlık kurmakla kalmayıp bu bölgelerin gayrimüslim halklarıyla bir arada yaşamaya başlayıp onlarla asırlar boyunca devam edecek olan beşeri ilişkiler geliştirdiler. Bu kültürler arası ilişkilerin en yoğun yaşandığı alanlardan biri de şüphesiz bilim hayatıydı. Müslümanlar, ilk asırlardan itibaren sahip oldukları ilmî birikimin yanı sıra diğer milletlerin medeni mirasından da istifade ettiler. Farklı bilim dallarında olduğu gibi edebiyat alanında da Müslümanlar Arap, Fars ve Hint edebî geleneklerinden beslenerek güçlü bir sentez ortaya koyarak İslâm Edebiyatı’nın temellerini attılar. Özellikle Abbasîler’in ilk devirlerinde Müslüman edipler tarafından önemli eserler telif edilmesinin yanı sıra Sanskritçe, Pehlevice ve Süryanice’den çok sayıda edebî eser Arapça’ya kazandırıldı. Farklı dillerden Arapça’ya kazandırılan hikâye ve masal türü edebî eserler zamanla Endülüs’e ulaşarak bölgedeki Müslümanların ilgisini çekti. Doğu İslâm dünyasından (Maşrık) Endülüs’e ulaşan ve zamanla Hristiyan İspanya’ya taşınan doğu menşeli Kelile ve Dimne, Binbir Gece Masalları ve Sindbad Hikâyeleri gibi edebî eserler XIII. asra gelindiğinde Kastilya-León Kralları III. Fernando (614/1217-650/1252) ve X. Alfonso’nun (650/1252-683/1284) himayesinde Arapça’dan Kastilyaca’ya tercüme edildi. Böylece Doğu-İslâm menşeli eserler ilk kez Avrupa’da yerel bir dile taşınmış oldu. Bu Arapça eserler, Endülüs üzerinden ilk olarak Hristiyan İspanya’ya, ardından ise Avrupa’nın diğer bölgelerine tercümeler aracılığıyla tanıtılarak müteakip yıllarda Don Juan Manuel ve Ramon Llull gibi Ortaçağ yazarlarına kaynaklık ederken modern Batı Edebîyatı’nda da pek çok yazara ilham oldu. Bu makale, Ortaçağ İslâm dünyasında telif edilen ya da Hint ve Fars Edebîyatı’nın mahsulü olup Arapça’ya tercüme edilerek Müslümanlar arasında popüler hale gelen edebî eserlerin Kastilya-León kralları III. Fernando ve X. Alfonso devirlerinde Endülüs üzerinden Hristiyan İspanya topraklarına taşınma, buradaki resepsiyon (alımlama) ve asimilasyon (özümseme) sürecini devrin Kastilyaca ve Arapça kaynakları ışığında ele almaktadır. Bu bağlamda Kastilya-León kralları III. Fernando’nun ve X. Alfonso’nun teşvikleriyle Arapça’dan Kastilyaca’ya tercüme edilen mezkûr eserlerin takip eden yıllarda İspanyol Edebîyatı’nda ne gibi yansımaları olduğu tespit edilecektir.
Endülüs Edebiyatı İslam Edebiyatı X. Alfonso Kelile ve Dimne
Yok
In the period following the establishment of the Madina-based Islamic State, Muslims not only established sovereignty in vast geographies such as the Arabian Peninsula, Iraq, Iran, Egypt, Morocco and Al-Andalus but also began to coexit together with the non-Muslim peoples of these regions, developing human relations with them that would endure for centuries. It is evident that intercultural relations were most intense in the domain of intellectual life. Muslims have derived considerable benefit from the scientific and cultural achievements of other civilisations since the earliest centuries. In the realm of literature, as in different branches of science, Muslims laid the foundations of Islamic iterature by creating a strong synthesis by feeding on Arabic, Persian and Indian literary traditions. Especially in the early Abbasid period, important works were written by Muslim writers and numerous literary works from Sanskrit, Pahlawi and Syriac were translated into Arabic. Literary works in the form of stories and tales, which were translated into Arabic from variety of languages, reached Al-Andalus in time and attracted the attention of Muslims in the region. Literary works of eastern origin including Kalila wa-Dimna, Thousand and One Nights Tales and Sindbad, which were transmitted to Al-Andalus from the eastern Islamic world (Mashriq) and subsequently brought to Christian Spain in time, were translated from Arabic into Castilian under the patronage of the Castile-Leon Kings Ferdinand III (614/1217-650/1252) and Alfonso X (650/1252-683/1284) in the 13th century. This was the inaugural instance of works of Eastern-origin were translated into a vernecular language within the European continent. These Arabic works were first introduced to Christian Spain through al-Andalus and then to other parts of Europe through translations, and in the following years they became the source for medieval writers such as Don Juan Manuel and Ramon Llull and inspired many writers in modern Western literature. The present article analyzes the process of reception and assimilation of literary works, which were either composed in the Medieval Islamic world or were the products of Indian and Persian literature and became popular among Muslims through their translation into Arabic, during the reigns of the Castilian-Leonian kings Ferninand III and Alfonso X, through Al-Andalus to Christian Spain, in the light of the Castilian and Arabic sources of the period. In this context, the focus will be on ascertaining the impact of the aforementioned translated works, which were translated from Arabic into Castilian with the encouragement of the Castilian-Leonian kings Ferdinand III and Alfonso X, had on Spanish literature in the following years.
The Literature of al-Andalus Islamic Literature Alfonso X Kalila and Dimna al-Andalus
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | İslam Tarihi ve Medeniyeti, Ortaçağ Tarihi (Diğer), Dinler Tarihi |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 12 Nisan 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 58 |