Bu çalışma, şehir, şehirleşme ve şehirlilik kavramlarını sosyolojik ve tarihsel bir çerçevede ele alarak, özellikle Türkiye bağlamında bu süreçlerin birey ve toplum üzerindeki etkilerini incelemektedir. Şehirler tarih boyunca kültürel, ekonomik ve sosyal merkezler olarak önemli roller üstlenmiş; şehirleşme, kırsal alanlardan kentlere göçle birlikte mekânsal büyümeyi, şehirlileşme ise bireyin zihinsel ve kültürel dönüşümünü ifade etmiştir. Batı’da sanayi devrimi ve Aydınlanma düşüncesi, şehirleşme ve kentli birey kimliğinin oluşumunda belirleyici olurken; Türkiye’de bu süreç, daha çok iç göç, gecekondu ve plansız yapılaşma ile şekillenmiştir. Türkiye’de şehirli değerlerin gelişimi, burjuva sınıfının oluşamaması nedeniyle sınırlı kalmış, şehir kültürü büyük ölçüde esnaf kültürüyle temsil edilmiştir. Çalışmada, şehir ile köyün sosyolojik özellikleri karşılaştırılmış; şehirli olmanın yalnızca mekânsal bir konum değil, aynı zamanda rasyonel düşünce, hoşgörü, kültürel çeşitliliğe açıklık ve toplumsal bilinçle ilişkili olduğu vurgulanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye'de taşralılıktan şehirliliğe geçiş süreci ayrıntılı biçimde analiz edilmiştir.
Çalışma etik kurul kararı gerektirmemektedir.
yok
This study explores the concepts of the city, urbanization, and urbanity within a historical and sociological framework, focusing on their effects on individuals and society in the Turkish context. Historically, cities have served as centers of cultural, economic, and social transformation. Urbanization is defined as the spatial expansion of cities due to rural migration, while urbanity refers to the intellectual and cultural adaptation of individuals to urban life. In Western societies, the Industrial Revolution and Enlightenment played a critical role in fostering urban development and shaping modern urban identity. In Turkey, however, urbanization has been largely driven by internal migration, informal settlements, and a rural mindset. The emergence of urban values has been hindered by the absence of a robust bourgeoisie, leading to a dominance of traditional small-scale artisan culture. This study compares the sociological characteristics of urban and rural life and emphasizes that being urban is not merely a spatial condition but a cultural and intellectual orientation grounded in rationality, tolerance, and social awareness. The transition from rurality to urbanity in Turkey is examined in depth.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Beşeri Coğrafya (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 13 Aralık 2024 |
| Kabul Tarihi | 20 Haziran 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 10 |
![]()
ETUT Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.

