Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından dünya üzerinde korona virüs salgını nedeniyle pandemi ilan edilmeden evvel Avrupa Birliği (AB) sınırlarına yönelen sığınmacılara uygulanan geri itmeler uluslararası mecrada yankı bulmuş ve AB’nin bu konuda etkili bir reaksiyon göstermesi ve siyasi bir tavır alması beklenmişti. Ancak AB sınırlarının korunması gerekçesiyle yapıldığı söylenen geri itmeler pandemi döneminde de devam etmiş, sığınmacıların kamplarda tutulma şartları kötüleşmiş ve AB’nin özellikle geri göndermeme ilkesine bağlı teminatların uygulanması konusunda keskin ve net bir tavır takınmaması, sürecin temel hakların korunması bağlamında kötü yönetilmesine sebebiyet vermiştir. Pandemi süreci ve sonrasında, öteden beri süre gelen geri itme uygulamasına yönelik bir soruşturma açılmaması kaygı vericidir. Devletin geri göndermeme ilkesinden kaynaklanan pozitif yükümlülüklerinin AB sınırlarının korunması gerekçesiyle ortadan kaldırılamayacağına ilişkin bir siyasi duruş gösterilmesi beklenirken, pasif kalınması pandemi süreci sonrasında AB’nin gerçeği açısından da soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. Bu yazıda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Ek Protokolleri çerçevesinde pandemi öncesi dönemde başlayan sürece ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) içtihadı ışığında AB’nin üyesi ülkelerin sınır güvenliği politikası üzerine güncel meseleler tartışılacak, pandemi sonrası döneme ilişkin öngörüler değerlendirilecektir.
Avrupa Birliği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Geri Göndermeme İlkesi, Geri İtme, Pandemi Sığınma Sınır Güvenliği
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 5 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 1 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 2 |