The most important feature of modern thought, which gained a theoretical framework
in Europe in the 17th century, is the claim that the reason can find the truth with the
right method. This approach has been evaluated by philosophers as the basic principle of
all livingspaces in Enlightenment thought. Also factualness and scientific data became a
paradigm to understand and interpret existence and life in the 18th century. In the same
period, Ottoman thought was under the influence of Islamic references and the understanding
of existence, knowledge and morality of Plato-Aristotle philosophy. However, with
the innovations in military and political fields, the traces of the principles of modern thought
in Ottoman thought began to be seen. With the Tanzimat, rationalism that belongs to
modern thought was adopted by thinkers, and this principle has been reflected in the field
of politics, education and law by interpreting it with the influence of the cultural environment
they are in and the Islamic-Ottoman epistemology. Thus, it is the Islamic-Ottoman
epistemology that position, determinesits framework, and makes sense of modern thought.
Thinkers of Tanzimat took a practical approach rather than an ideological perspective
in their acquisition of the principles of modern thought. In this study, it will be tried to
show how the Tanzimat elite interprets the features of modern thought by taking in to
account the ontological-epistemological ground in which it is located.
Avrupa’da 17. Yüzyılda kuramsal bir çerçeve kazanan modern düşünce’nin en önemli
özelliği aklın doğru yöntemle hakikati bulabileceği iddiasıdır. Bu yaklaşım Aydınlanma
düşüncesinde filozoflar tarafından bütün yaşam alanlarının temel ilkesi olarak değerlendirilmiştir.
Bunun yanı sıra olgusallık ve bilimsel veriler ile varlığı, yaşamı anlama ve
yorumlama çabası 18. yüzyılda paradigma haline gelmiştir. Aynı dönemlerde Osmanlı
düşüncesi ise İslami referansların ve Platon-Aristoteles felsefesinin varlık, bilgi ahlak anlayışlarının
etkisi altındadır. Fakat askeri, siyasi alanlarda yapılan yenileşmelerle birlikte
modern düşüncenin ilkelerinin Osmanlı düşüncesinde izleri görülmeye başlanmıştır. Tanzimat
ile birlikte ise modern düşünceye ait olan akılcılık düşünürler tarafından benimsenmiş
bu ilke içerisinde bulundukları kültürel çevre ve İslam-Osmanlı epistemolojisi
etkisi ile yorumlanarak siyaset, eğitim, hukuk alanına yansıtılmıştır. Dolayısıyla modern
düşünceyi konumlandıran, anlamlandıran çerçevesini belirleyen İslam-Osmanlı epistemolojisidir.
Tanzimat düşünürleri modern düşüncenin ilkelerini alımlarken ideolojik bir
perspektifle değil pratik yaklaşım sergilemişlerdir. Bu çalışmada Tanzimat elitinin içerisinde
bulunduğu ontolojik-epistemolojik zemini dikkate alarak modern düşünceye ait
özellikleri nasıl yorumladığı gösterilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 73 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.