Düşünce deneylerinden beklenen şeylerden biri de mevcut bilgimizi test etmesi ya da bilgimizi artırmasıdır. Ancak adından da kolayca anlaşılacağı gibi, yalnızca düşüncede yürütülen böyle bir deney, örneğin bize ne şekilde yeni bir bilgi sağlayabilir? Bu zamana kadar söz konusu soruya, bilim felsefesi literatüründe, başlıca beş temel yanıt verilmiştir. Bu makalede, tüm bu yaklaşımların -Platoncu yaklaşım hariç- ortak bir varsayımını ele alacağım. Bu varsayıma göre düşünce deneylerinin tüm yönlerini açıklayabilecek kapsayıcı bir teori bulunmaktadır. Düşünce deneylerinin doğasına ilişkin bu tekçi varsayım, en azından iki yönden oldukça sorunlu görünmektedir. İlk olarak, belirli bir düşünce deneyinin tek bir yaklaşımla açıklanamayan yönleri bulunmaktadır. İkincisi, şimdiye kadar önerilen yaklaşımlar tüm düşünce deneylerini açıklayamamaktadır. Bu iddiaları temellendirmek ve bahsedilen yaklaşımların eksikliklerini belirtmek için Galileo’nun ve Darwin’in öne sürdüğü düşünce deneyi örneklerini ele alacağım. Son olarak çoğulcu bir yaklaşımın düşünce deneylerinin doğasını açıklamada çok daha uygun bir çerçeve sağladığını öne süreceğim.
Düşünce Deneyleri Galileo Çoğulculuk Epistemoloji Bilim Felsefesi
Bu çalışmanın kimi kısımları “Felsefe ve Bilimlerde Düşünce Deneylerinin Yapısı ve İşlevi” başlıklı yüksek lisans tezinden türetilmiştir. Çalışmanın büyük bölümü 2013 yılında Adama Mickiewicza Üniversitesi Zlot Filozoficzny ve yine aynı yılda Erasmus Üniversitesi Onderzoeksschool Wijsbegeerte Conference adlı konferanslarda sunulmuştur. Soruları ile bu çalışmaya yön veren konferans katılımcılarına teşekkürlerimi sunarım.
It seems plausible to expect from thought experiments to test our existing information or to provide us new knowledge about the world. But how could a thought experiment, as its name implies, purely performed within thought, be able to provide new knowledge of nature? So far, there are five major approaches have been offered to respond this question in the philosophy of science literature. In this paper, I argue that the core feature of all these approaches -except the Platonist approach- is the common assumption that one encompassing view can explain all aspects of thought experiments. This monist assumption concerning the nature of thought experiments seems quite problematic at least in two ways. Firstly, there are aspects of a certain thought experiment that cannot be captured by a single account. Secondly, no single view proposed so far can account for all thought experiments. In order to establish these claims, I consider two thought experiment examples (introduced by Galileo and Darwin) to indicate shortcomings of the aforementioned approaches which will in turn allow me to argue for a pluralist account.
Thought Experiments Galileo Pluralism Epistemology Philosophy of Science
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 28 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 78 |
Felsefe Dünyası Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.