In Sophist, the non-being which is conceptualized as ‘the other’ does logically refer to “what neither is nor is not.” In that sense, the concept of ‘other’ might seem to be logically paradoxical. However, in this article I will argue that the concept of ‘other’ can be formulated as a logically possible one. In this regard, I will suggest that the concepts of ‘being’ and ‘non-being’ in Sophist are not regarded to be contradictory terms which necessarily exclude each other. Rather, I will hold that, in Plato's view, these concepts are not symmetric (ontologically equivalent) to each other but rather there is a gradation between them. Accordingly, I will put that while ‘being’ as the highest genus means to be ‘the absolutely existent’, the ‘non-being’ has two meanings both of whose genus is ontologically lower than ‘being’: a) what is absolutely non-existent and b) what is relative, particular, changing and apparent. In that sense, I will discuss that ‘non-being’ conceptualized as ‘the other’ can be reformulated as “what is neither absolutely existent nor is absolutely non-existent” and that it corresponds to the third possibility between’ being’ and absolute ‘non-being’, namely to ‘what is relative, changing, particular and apparent.’
Platon’un Sofist diyaloğunda başka kavramı, mutlak varlık ve mutlak yokluk arasında 'hem var olan hem var olmayan' anlamına gelen ara bir kavram olarak ifade edilir. Bir şeyin ‘hem var olması hem de var olmaması’ bir tutarsızlığa ve çelişkiye işaret ettiğinden bu kavram, mantıksal olarak tutarsız ve çelişkili bir kavram olarak görülebilmektedir. Ancak bu makalede başka kavramının mantıksal açıdan olanaklı bir kavram olduğunu ifade etmeye çalışacağım. Buna yönelik olarak Sofist’te varlık ve yokluk kavramlarının birbirine mutlak anlamda karşıt kavramlar olarak ele alınmadığını ifade edeceğim. Bu bağlamda varlık ve yokluk kavramları arasındaki ilişkinin simetrik (ontolojik olarak eşit düzeyde) bir ilişki olmadığını, bu iki kavram arasında bir derecelendirme olduğunu ifade edeceğim. Nitekim varlık kavramının en üst cins olarak ‘mutlak olan’ı imlediğini, yokluk kavramının ise 'mutlak olmayan' anlamında mutlak varlığın altında iki tür olarak iki anlama karşılık gelebildiğini ifade edeceğim: a) hiçbir şekilde var olmayan, ve b) göreli, değişken, tikel ve görünüşte olan. Bu anlamda başka kavramının mantıksal olarak ‘ne mutlak anlamda var olan, ne de hiçbir şekilde var olmayan’ biçiminde yeniden kavramsallaştırılabileceğini ve bu durumda bu kavramın varlık ve mutlak yokluk arasındaki üçüncü bir olanak olarak ‘göreli, tikel, değişken ve görünüşte olan’a karşılık gelebildiğini ifade edeceğim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 6 Ocak 2020 |
Kabul Tarihi | 29 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 29 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.