Meritocracy is a system in which power, roles and responsibilities are vested in individuals on the basis of knowledge, skill, competence, capability, talent, effort, work ethic, virtue and achievement, rather than family, wealth or social class. The concept of meritocracy was coined by the sociologist Michael Young in his book entitled The Rise of the Meritocracy, which remains one of the most important texts for understanding meritocracy. He criticized the concept within the formula of ‘I.Q. + Effort = Merit’ and saying that increasingly powerless and depressed underclass may not find opportunity for social mobility. Equal opportunity is central to the concept of meritocracy. However, the equal opportunity is not readily available to all citizens and therefore the concept of meritocracy is open to criticism. The critics argues meritocracy has become greatest obstacle to equal opportunities and does not help social mobility for lower class. In the context of education, merit is often measured by entrance requirements, aptitude tests, or grades on exams. Proponents of meritocracy argue that chances for advancement should be open to all citizens such that they have an equal opportunity. This paper aims to look at the concept of meritocracy from a critical perspective. No doubt that meritocracy is a noble ideal for any social system and organizations, but in practice it can transform to an undesirable situation that is called a “dystopia”.
Meritocracy Mediocracy Merit Competence Talent Capability Knowledge Skill Social Mobility Dystopia.
Meritokrasi, güç ve yetkilerin, görev ve sorumlulukların aile, servet veya sosyal sınıftan ziyade bilgi, beceri, yeterlilik, yetenek, çaba, çalışma ahlakı, erdem ve başarı temelinde dağıtıldığı bir sistemin adıdır. Meritokrasi kavramı sosyolog Michael Young tarafından 1958'de yayınlanan Meritokrasi’nin Yükselişi adlı kitapta kullanılmıştır ve bu çalışma meritokrasiyi anlamak için en önemli metinlerden biri olmaya devam etmektedir. Kavramı 'I.Q. + Çaba = Liyakat ’ olarak ele alan Young giderek güçsüzleşen alt sınıfın sosyal hareketlilik için fırsat bulamayabileceğine dikkat çekmiştir. Fırsat eşitliği meritokrasi kavramının merkezinde yer alır. Gerçek yaşamda fırsat eşitliği tüm vatandaşlar için sözkonusu değildir ve bu nedenle meritokrasi kavramı eleştiriye açıktır. Eleştirmenler, meritokrasinin fırsat eşitliğinin önündeki en büyük engel haline geldiğini ve alt sınıf için sosyal hareketliliğe yardımcı olmadığını ifade etmektedirler. Eğitim bağlamında, liyakat genellikle giriş koşulları, yetenek testleri veya sınavlardaki notlarla ölçülür. İdeal bir meritokrasi için ilerleme şanslarının eşit fırsatlara sahip olacak şekilde tüm vatandaşlara açık olması gerekir. Bu makale, meritokrasi kavramını eleştirel bir bakış açısıyla incelemektedir. Hiç şüphe yok ki, meritokrasi herhangi bir sosyal sistem ve organizasyonlar için bir idealdir, ancak pratikte "distopya" adı verilen istenmeyen bir duruma dönüşebilir.
Meritokrasi Medokrasi Liyakat Ehliyet Yetenek Kifayet Bilgi Beceri Sosyal Hareketlilik Distopya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |