Toplumun en küçük sistemi ailedir. Aile çocuğun gelişiminde ve eğitiminde
en etkili rolü olan çevrelerden biridir. Özellikle, yaşamla ilgili bazı davranış
kalıpları, sosyal etkileşimlerle ilgili bazı kural ve roller, temel alışkanlıklar
günlük ilişkiler sırasında öğrenildiğine göre; aile, çocuk için bütün bu
becerilerin temelinin atıldığı yer olarak önem taşımaktadır. Bu nedenle
olağan gelişen ya da özel gereksinimli diye ayırmadan her çocuğun içinde
büyüyüp gelişebileceği, bazı kural ve rolleri yaşayarak öğrenebileceği aile
çevresi içinde bulunma gereksinimi vardır (Darıca, 2000). Bu çalışmada
özel gereksinimli çocuklardan, otizm tanısı konmuş çocuklar ve aileleri
ele alınacağından öncelikle otizmi tanımlayacak olursak Otizm, yaşamın
erken dönemlerinde başlayan ve yaşam boyu süren, sosyal ilişkiler, iletişim,
davranış ve bilişsel gelişmede gecikme ve sapma gibi özellikler gösteren
nöropsikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir. Yaygın gelişimsel
bozuklukların en iyi bilineni otizm olup karşılıklı sosyal etkileşimde, sözel
iletişimde bozukluklar ve basmakalıp stereotipik davranış örüntüsü ile
karakterizedir (MEB, 2008). Buradan yola çıkarak otizm tanısı konmuş
çocukların da genellikle sosyal becerileri, günlük yaşantılarla ilgili kuralları
uygulamada bir takım zorluklar yaşadıkları literatürde de görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 3 Sayı: 3 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)