Suriye’de
çıkan iç savaş ile birlikte, Türkiye büyük bir mülteci hareketi ile
karşılaşmıştır. Ülkelerinden kaçan Suriyeliler 2011 yılı Nisan ayından itibaren
Türkiye’ye sığınmaya başlamıştır. Suriye’de şiddetin artması ve özellikle
gelişmiş ülkelerin mültecileri yadsıyan politikaları sebebiyle ülkemizdeki
sığınmacı nüfusu her geçen gün katlanarak artmıştır. Türkiye’de geçici koruma
statüsünde bulunan Suriyeli sayısı 2017 yılı Mart ayı itibariyle yaklaşık 3
milyona ulaşmıştır. Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin %8,9’u sınır illerimizde kurulan geçici barınma
merkezlerinde yaşamaktadır. Ancak yaşanan bu göç hareketi karşısında barınma
merkezlerinin kapasiteleri yetersiz kalmış ve mülteciler istihdam olanakları
daha fazla olan ve içerdiği hizmetlerle onlara daha iyi bir gelecek vadeden
“kente” yönelmiştir. Nitekim ülkemizde Suriyelilerin %91,1’inin kentlerde yaşamayı tercih ettiği bilinmektedir. Dünyayı yeniden şekillendiren kentler, sundukları
fırsatlar nedeniyle mülteciler için de cazip yerleşim yerleri olmaktadır.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin tahminlerine göre, dünyadaki
mülteci nüfusunun %60’ından fazlası kentlerde yaşamaktadır. Bu devinimde mülteciler kentlerde
ekonomik, sosyal ve kültürel boyutlarda “uyum” başta olmak üzere çeşitli
problemlerle karşılaşmaktadır. 2000li yıllardan itibaren popülaritesi artan “kentsel
mülteciler” konusuna akademik ve politik çalışmalarda geniş yer verilmekte ve
kentlerdeki mültecilerin sorunlarına yönelik çözümler aranmaktadır. Bu amaçla
geliştirilen politikaların en önemlisi kuşkusuz kente uyumun sağlanması ile
ilgilidir. Mültecilerin göç ettikleri / yaşadıkları kente uyumu bağlamında barınma
ihtiyacının karşılanması ile istihdama katılım ve eğitim, sağlık vb. kentsel hizmetlerden
yararlanma öncelikli konulardır. Ancak çok boyutlu bir süreci ifade eden kente
uyum başlıklarından “istihdama katılım”
diğerlerini direkt veya dolaylı olarak etkilemesi nedeniyle özel bir yere sahiptir.
Suriyelilerin kentlerde varoluş
mücadelesi verirken barınma, sağlık, eğitim gibi temel insani ihtiyaçlarını
formel yada enformel yollardan istihdama katılarak karşılamaya çalıştıkları
görülmektedir. Bu bağlamda çalışmada, Türkiye’nin en köklü
mobilya sanayi bölgesi (ve önemli bir istihdam
alanı) olan Ankara - Siteler ve yakın çevresinde yaşayan ve çalışan geçici
koruma statüsündeki Suriyeliler örneği kapsamında, onların
kente uyumu, ekonomik unsurlardan birini oluşturan istihdama katılım odağında incelenmektedir.
Cities that reshape the world, also became attractive settlements for refugees by offering opportunities. According to recent estimates of the United Nations High Commissioner for Refugees (UNHCR), more than 60% of the world’s total refugees now live in urban areas. In urban areas, refugees face various problems, especially economic and social integration problems. In 2000’s urban refugee issues have been on the agenda and policies have been developed to solve the problems of urban refugees. The most important of these policies is related to the realization of local integration. Refugees’ local integration focus attention on the achievement of housing need, employment, and benefit from services such as education and health in local integration. In local integration, which is a multidimensional process, employment has a special importance. With the civil war in Syria, Turkey has faced a major refugee movement. Since April of 2011, Syrians fleeing from their country began to come to Turkey. The refugee population in Türkiye has multiplied day by day due to the increase of violence in Syria and especially the policies of developed countries which deny the refugees of. Türkiye is hosting nearly 3 million Syrian refugees, as of 2017 March. 8,9% of Syrian refugees are living in the temporary accommodation centers, established in the border cities. 91,1% of Syrian refugees preferred to live in cities because temporary accommodation centers are lack of capacity and also cities present opportunities to build a better future. Syrian refugees try to survive in social, physical and economic context in urban areas while on the other hand they also try to provide basic needs such as shelter, health and education in formal or informal ways. In this context, this study focuses on employment -which is an economic element for local integration- and aims to state the conditions of local integration of the Syrians. Within the scope of the study, Syrians who live and work in Siteler -which is Türkiye’s oldest furniture industry region and an important employment area- and its surrounding, are considered.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mühendislik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 2 |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences / IBAD
IBAD, EBSCO, SCOPUS, E-SCI ve TÜBİTAK/ULAKBİM(TR) SBVT tarafından DİZİNLENMEK ÜZERE değerlendirme sürecindedir.
Dergimizin sekreterya ve dizin/indeks takibi işlemleri dergieditoru.com tarafından yürütülmektedir.