Bu çalışmanın amacı beliren yetişkenlik döneminde akılcı olmayan inançlar, bilişsel çarpıtmalar ve öz yeterliliğin romantik ilişki doyumunu yordama durumunu araştırmaktır. Araştırma yöntemi olarak değişkenler arasında ilişkinin değerlendirebilmesi için nicel-ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi amaçsal örnekleme tekniklerinden ölçüt örnekleme yöntemiyle seçilen ve beliren yetişkinlik dönemini kapsayan 18-26 yaş aralığında, 269 kadın ve 124 erkek toplam 393 katılımcıdan oluşturulmuştur. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından hazırlanan Sosyo Demografik Bilgi Formu, Romantik İlişkilerde Akılcı Olmayan İnançlar Ölçeği, Romantik İlişki Doyum Ölçeği, İlişkilerde Bilişsel Çarpıtmalar Ölçeği ve Romantik İlişkilerde Öz Yeterlilik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonucunda cinsiyet, ilişki süresi ve romantik ilişki durumu ile ilişki doyumu arasında istatistiksel anlamlı farklılaşma bulunamamıştır. Regresyon analiz sonuçlarına göre; öz yeterliliğin, yakınlıktan kaçınma, fiziksel yakınlık ve farklı düşünmenin romantik ilişki doyumunun yordadığı bulunmuştur. Bilişsel çarpıtmalar alt ölçeğinde yer alan beklentiler ve zihin okumanın romantik ilişki doyumunu yordamadığı sonucuna ulaşılmıştır. Son olarak akılcı olmayan inançlar envanterinde bulunan aşırı beklentiler, sosyal zaman kullanımı, fiziksel yakınlık, zihin okuma ve cinsiyet farklılıklarının romantik ilişki doyumunu yordamadığı bulunmuştur. Araştırma sonuçları ilgili literatürle tartışılıp önerilerde bulunulmuştur.
Akılcı olmayan inançlar beliren yetişkinlik bilişsel çarpıtmalar öz yeterlilik ilişki doyumu.
The aim of this study is to investigate the predictive status of irrational beliefs, cognitive distortions and self-efficacy on romantic relationship satisfaction in emerging adulthood. As a research method, quantitative-relational screening method was used to evaluate the relationship between the variables. The sample of the study consisted of a total of 393 participants, 269 women and 124 men, between the ages of 18-26, selected by the criterion sampling method, one of the purposive sampling techniques, and covering the emerging adulthood period. Socio-Demographic Information Form, Irrational Beliefs in Romantic Relationships Scale, Romantic Relationship Satisfaction Scale, Cognitive Distortions in Relationships Scale and Romantic Relationship Self-Efficacy Scale were used as data collection tools. As a result of the research, no statistically significant difference was found between gender, relationship duration, romantic relationship status and relationship satisfaction. According to the results of the regression analysis; It was found that self-efficacy, avoidance of intimacy, physical intimacy and divergent thinking predicted romantic relationship satisfaction. It was concluded that expectations and mind reading in the cognitive distortions subscale did not predict romantic relationship satisfaction. Finally, it was found that excessive expectations, use of social time, physical intimacy, mind reading and gender differences in the irrational beliefs inventory did not predict romantic relationship satisfaction. The results of the research were discussed with the relevant literature and suggestions were made.
Irrational beliefs emerging adulthood cognitive distortions self-efficacy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 9 Sayı: 19 |
Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi
Bu eser Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.