Today, organizations must cope with the complexities of a new working environment created by psycho
social risk factors, a world of rapid changes in technology, increased awareness of mental health, and greater emphasis on diversity and inclusion. In addition to the various problems caused by the neo-liberal labor crisis, the new working conditions, which have now irreversibly become the norm after the pandemic, make it impossible to think in the old conditions. Depression, anxiety, burnout, suicidal tendencies, etc., which we have increasingly encountered in recent years. The increase in people applying to the hospital due to complaints in specific occupational groups, such as bankers, recalls the question of whether this profession, due to its nature, causes such psychological complaints. It provides evidence that, due to performance management and organizational structure in such knowledge-intensive and white-collar professions; the issue of occupational diseases and occupational safety, which are mostly associated with blue-collar, production sector and dirty work; is expanding and there may be newly identified occupational diseases. Accordingly, the aim of this study is to examine the
relationship between psychological attrition and occupational diseases. Accordingly, the concepts of psychological attrition and occupational diseases and the relationship between these concepts were examined through conceptual maps using bibliometric methods. WOS database and R program were used to analyze bibliometric data. As a result of the study, it is aimed to develop suggestions for theory and practitioners.
Psychological attrition occupational disease mental health work stress occupational stress R programming
Günümüzde örgütler, psikososyal risk faktörlerinin oluşturduğu yeni çalışma ortamında, teknolojide hızlı
değişimlerin yaşandığı, ruh sağlığı konusunda farkındalığın arttığı, çeşitlilik ve katılıma daha fazla vurgu yapılan bir dünyanın karmaşıklıklarıyla başa çıkmak zorundadır. Neoliberal çalışma krizinin yol açtığı çeşitli sorunların yanı sıra artık pandemi sonrası geriye dönülmez bir biçimde norm hâline gelmiş olan yeni çalışma koşulları eski şartlarda düşünmeyi imkânsız kılmaktadır. Son yıllarda artan şekilde karşılaştığımız depresyon, anksiyete, tükenmişlik, intihara eğilimlilik vb. şikâyetler nedeniyle hastaneye başvuran kişilerin örneğin bankacılar gibi spesifik meslek gruplarında artış göstermesi bu mesleğin yapısı gereği bu tür psikolojik şikâyetlere neden olup olmadığı, bu tür bilgi yoğun ve beyaz yaka mesleklerde performans yönetimi ve örgüt yapısı nedeniyle daha çok mavi yaka, üretim sektörü ve kirli işlerle ilişkilendirilen meslek hastalıkları ve iş güvenliği konusunun genişleyerek yeni tanımlanabilecek meslek hastalıklarının olabileceğine ilişkin kanıtlar sunmaktadır. Buna göre bu çalışmanın amacı psikolojik yıpranma ve meslek hastalıkları ilişkisini incelemektedir. Buna göre psikolojik yıpranma ve meslek hastalıkları kavramları ve bu kavramlar arasındaki ilişki bibliyometrik yöntemle kavramsal haritalar aracılığıyla incelenmeye çalışılmıştır. Bibliyometrik verilerin analiz edilmesinde WOS veri tabanı ve R
programından yararlanılmıştır. Çalışmanın sonucunda teori ve uygulayıcılar açısından öneriler geliştirilmesi hedeflenmektedir.
Psikolojik yıpranma meslek hastalığı akıl sağlığı iş stresi mesleki stres R programı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İş Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 24 Ekim 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 20 Sayı: ICMEB'24 Özel Sayı |