Şiirin aslına sadık kalınarak başka dillere çevrilebilirliği bugüne dek farklı ozan ve kuramcılar tarafından ele alınmış bir tartışma konusudur. Bunun hakkında farklı görüşler yükselmiş, kimileri şiirin yalnızca bir dilde yazılabileceğini öne sürmüştür. Ancak tüm bu görüşler şiirin kaynak dilden erek dile çeviri yoluyla aktarılmasına engel oluşturmamıştır. Çeviri, insanlık tarihi kadar eski bir uğraştır ve yeryüzünde farklı diller konuşulduğu sürece de var olmayı sürdürecektir. Çevirmen ise uluslararası zenginliklerin aktarıcılığını yapan bir aracı konumundadır. Çevirmenin iki dili de iyi bilmesi, sabırlı ve sorumlu davranması gerekir. Bu çalışmada çeviri hakkında cevabını arayacağımız sorular şunlardır: Çeviride kaynak metnin anlam ve duygusunu erek metinde eşdeğer bir biçimde nasıl yakalayabiliriz? Çeviri uğraşı sırasında iki metin arasında eşdeğerlik sağlayacak gereklilikler nelerdir? Söz konusu eşdeğerlik yakalanabilir mi? Bu şartlar yerine getirilse bile çevirmeni bekleyen, kaynak metnin yapısından kaynaklanan anlamsal ve biçemsel kayıplar olabilmektedir. Ancak bunları en aza indirmek yine çevirmenin elindedir. Yine de alıcı merkezli iletişimsel çeviride görüldüğü üzere alıcının kültürel ve bireysel özellikleri de şiirin algılanma sürecinde büyük rol oynar. Genel anlamda şiir çevirisi, Cervantes’in Don Kişot’unun da çeviri hakkında dediği gibi “bir halının ters yüzüne benzer”, bir yüzü öteki yüzünün bir izdüşümü olarak düşünülebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 4 Sayı: 7 |